7D8 Demo Party Değerlendirmeleri

Drey
Joker
The Prodigy
Nightlord
Mrr
Gnostic
Hydrogen
Alcofribas

7d8 / Drey

Ben bir “partiden aklımda kalanlar listesi” hazırladım, umarım keyifle okursunuz (review yazmaktan daha işime geldiğini itiraf ediyorum :P )

Öncelikle partiden birgün önceki demodojo mail trafiğinde Bakkada'nın işi nedeniyle partiye çok geç katılacağını öğrenmemiz ve grupta bir panik havası esmesi ( ortalıkta sağa sola başı kesik tavuk gibi koşan tipler düşünün )

Parti sabahı için Oxzy' e “10.00 da bende ol, 10.30' de Chaotique bizi almaya gelicek” demem. Oxzy'nin 10.00'da evden çıkıyorum diye araması ve akabinde Chaotique'in 10.30' da “abi ben kalktım bi duş alıp gelicem hemen” demesi.

Nihayet ekibin toplaşmasından sonra partiye giderken yolda arabanın sol arka tekerinin patladığnı farketmemiz, panik halinde arabadan inmemiz. Yağmurlu havaya da bakaraktan bahtsız bedeviyi olay yerinde anmamız. Derken davudi bir sesle Oxzy'nin arabadan inip “Çekilin benim bu konuda deneyimim var, hep bu anı beklemiştim” diyerek lastiği değiştirmesi ve kaldığımız yerden partiye ulaşmak için yola devam etmemiz.

Parti mekanına varıp da kalabalığı görünce yüzde beliren önlenemez sırıtma ve sonrasında hemen bir masaya yerleşme.

Kuzey kantinine gitmek için üst kata çıkıp sola dönünce avluya çıkmak için kullandığımız kapı. Abi ben o kapıdan ilk çıktığmda arkamdan kapanınca kitlendi ve açamadım, Ya da öle bişey oldu bilmiyorum. Sonra bir daha kantine gittiğimizde, dönerken “bu kapıdan çıktık ama burdan giremeyiz kitli burası gelin benle inşaattan geçicez” dedim. Oxzy bana bi bakış atıp kapıya abandı, kapı açıldı. Sustum.. (kapıya da baya bi saydırdım sanırım)

Bahettiğim kapının ordaki kanepeleri sabah kahvaltısı için dışarı çıkarken grupça tekrar farkedip “abi biz dün gece burda niye uyumadık ki??” diye sormamız.

Kuzey kantininde Bager, İsmail ve chaotique ile yaptığımız işlemsel tasarım semineri ile ilgili sohbet, “patatesli sandviç”in ne kadar zamandır tarih sahnesinde olduğu, bu sandvicin fiyat performans üstünlüğü vs. ilgili yapılan yan sohbet.
Parti mekanındayken Skate'in elinde bir kutu ve poşetle gelip içinden çıkardığı kahve ve çikolatayı uzatıp “size ikram yapıldı mı” demesi. “Yok, ama sağol abi biz zaten çok çikolata yedik bugün” falan dememize karşılık olarak “ikram zorunludur almak zorundasınız" diyerek ve gülerek kahve ve çikolataları vermesi bizim de almamız. ( daha sonra endo'ya “abi ikramlar zorunluymuş” dediğimde “abi zorunlu tabi biz size o ikramı yapmak zorundayız” diye tebessümle anlatırken gülerek “zorunluluk sizin almanız değil tabi ki” demesi ve benim kopmam)

Sessiz demo turnuvası, ve turnuvada Spritus'ün demo tahmini konusunda rekor sürede doğru ismi bulması

SWIV turnuvası... Abi ben helikoptere hazırlamıştım kendimi ya, şahin gibi süzülecektim havada :P
Arcane ile Hydrogene'in tozu dumana katmasının akabininde Endo'nun son noktayı koyması. Hydrogen'in Endo için “abi adam evde oynayıp hazırlanmış” diye yorum yapması

Gecenin bir yarısı ignator Bakkada'nın parti mekanına nihayet ulaşması ve Demodojo'daki bayram havası

Parti mekanında çikolata ve diğer tatlı aburcuburları yemekten titremeye başlamış ellerimizi nasıl sakinleştireceğimizi düşünürken Oxzy ve Bakkada'nin getirdiği dürüm ve kolaları mideye indirerek rahata ermemiz.Bunu takiben bastıran huzur ve uyku sonucu Demodojo üyelerinin birer birer masa aralarında uykuya dalması.

Sabaha karşı bir ara uyandığımda Impetigo'nun yine her partide olduğu gibi ayakta olduğunu görmem ve bu sefer bu işin sırrını çözmem! Abi adamların masasına baktım bi de geri kalanlara baktım. Biz kendimizi abur cubura vermişiz, crescent ekibi ise gayet bilinçli bir şekilde mandalina fındık vs gibi sağlıklı bir beslenme yolu izlemesi

Parti başında Arcane' nin önümdeki masaya kurulduğunu görünce “oh oh adam bütün parti pixel çizecek bende başından sonuna izlerim valla” diye sevindim. Ne zaman kafamı çevirsem gördüğüm manzara “california games, creatures, bugbomber, last ninja 3 vs vs..” Ama şimdi hakkını yemeyelim adam çizdği şeyi bitirememiş olmakla beraber baya bi kısmını da çizdi, hatta bir ara Turbo'dan da taktik alıyodu.

Hemen önümdeki masada 3 kişinin bugbomber oyununu açar açmaz Endo'nun masanın başında bitmesi, sölediğine göre içine doğmuş

İlk katıldığım demo parti olan NS07'de tek Apple kullanan ben iken bu seneki partide mekanda en az 4-5 tane apple görmüş olmam ( ki biri de Vigo). Vigonun pazar günü bizimle Apple ve mac osx hakkında yaptığı sohbet.

Chaotique ile bir hafta “Abi gitar götürsek mi ya takılırız hem bak Impetigo da basını kesin getiriyodur hem belki Hydrogen de neyini getirir” muhabbeti yapmamız ve benim son dakikada fazla eşya taşımak istemediğim için ses kartımı speakerlarımı ve gitarımı evde bırakmam. Chaotique'in getirdi kaymak gibi amerikan telecaster'ını görünce de içimi kavuran pişmanlık duygusu

Oxzy'nin bu sefer Makine getirmediği için bir ara sıkılması sonucu “abi benim makinada flash var istersen takıl” demem. Önce flash 8 olduğu için actionscript 3 değil de 2 vardır diye bi burun kıvırması sonra da ara ara gelip “abi kullanmıyosan müsaade etsene” deyip makine başına oturup flash'ı açması

Mekanda müzikle ğraşan bir sürü insanla tanışmak ve onlarla yapılan güzel sohbetler.

Seminerler, hepsi de birbirinden güzeldi, hepsini de dinledim valla.

Nightlord'un cismen mekanda olamasa dahi online olarak fazlasıyla varlığını göstermesi, küçük siyah laptop ve skype aracılığı ile bilfiil partiye katılmış olması ve tabii ki compoya gönderdiği sid müziği. Abi tüylerim diken diken oldu ya, dinlerken hissettim valla adamın özlemini. Bu kadar mı duygu yüklü nameler olur, şapka çıkarıyorum abi

Partinin güzel olaylarından biri de Boorch'un yaptığı gameboy canlı performansı. Adam resmen elidne gameboy canlı müzik yaptı ya.

Ve tabii ki muhteşem parti organizasyonu ve bu organizasyonu mümkün kılan organizatörlerimiz.

Düşünen, hayata geçiren, ve katılım gösteren herkese teşekkürler



7d8 / Joker

Parti için emeği geçen herkese çok teşekkür ederim,unutamayacağım rüya gibi bir hafta sonu oldu benim için.
Parti sabahı bayram çokşusuyla uyanan çocuklar gibi sabah erkenden kalkıp,partiye götüreceklerimi bir çırpıda hazırlayıp hemen yola çıktım,aegis le biraz telefon trafiği sonucunda 4 leventte buluşup yola koyulduk,üniversite içerisinde bir kaç tur sonucunda tesadüfen girdiğim bir sınıfta karşımda skate i görünce derin bir ohh çekip hemen içeri daldım,henüz kimsecikler yoktu içeride, skate ile birlikte iki kişi vardı,makinaları kurup,son ses sid leri çalmaya başlayınca neşem iyice yerine gelmişti.Partide bir çok kişi ile tanışma fırsatıda buldum,neşeli sohbetler,introlar demolar,seminerler derken bir anda akşam oluverdi.

Artık biraz intro ile ilgileneyim derken,endo nun gelip joker_ senide sessiz demo oyununa yazdık demesiyle kendime geldim,tam kem küm yaa derken endo Erol taş vari bir gülmeyle oradan uzaklaştı. fakat her ne kadar intro scroll da belirtmeyi unutup eşşeklik etsemde introda ki sprite sinüste son iki sprite'ın 1 pixel atlamasına gelip 1 dakika içerisende sorunu çözüp birde olayı detaylı bir şekilde açıklaması için sonsuz teşekkürlerimi gönderiyorum.intro bitmişti fakat bir sorun daha vardı,müzik eksikti işte o anda axl/accuracy imdadıma yetişip bana yapmış olduğu bir müziği introda kullanmam için verdi.evet partiye bir ürün ile katılabilecektim sonunda, her ne kadar basit de olsa en azında benimde bir ürünüm vardı.
Parti sonunda benim için unutamayacağım şeylerin başında
-Spritusun sessiz demoda,ekrandaki demoyu gnostic'in tek bir hareketiyle 10 saniye içinde bilmesi.
-Vigo nun gözle görülür bir şekilde kilo vermiş olması.
-Ragnor'un yarışma sonunda gelip büyük bir mütevazilik ve alçak gönüllülük içerisinde "abi ikincilik senin hakkındı demesi" ki zaten benim intronun yarışma için kabul edilmesi bile benim için büyük bir onurdu.
-Norwax'ın şen kahkahaları.
-Nightlordun 24 saat online bir şekilde nefes almadan partide bizlerle olması.
-Skate'in gelip kahve uzattığı zaman yok abi saol bol miktarda getirdim dememe rağmen "yok alıcan mecburi demesi"
-Endo nun oyunda 30.000 üzerine çıkıp tüm yarışmacıların toplam puanını tek başına geçmesi.
-Lw3d nin gelip "bu Spectrum 128k yı sana getirdim deyip" şaşkın bakışlarım altında bana vermesi.
Çok keyif aldığım bir parti oldu,fakat özellikle belirtmeliyim ki partinin tadı gece kalarak çıkıyormuş,kalıp öğrenmiş oldum.

Hepinize çok teşekkürler.



7d8 / The Prodigy

Ilk parti raporu denememdir

Partiye bir gun kala mizikayla lambada calmaya calisirken gozunum onune partideki katilimcilarin tren seklinde yasak dans yaptiklari geldi ve kendi kendime kahkaha atmaya basladim. ben boyle kendimi eglendiriyorken kahkahalarim hafiflemeye baslayinca aklima birden ev muzigi yapmak geldi. kayit yaptim, gece muzigi yaptim MACte bir video editor aradim final cutproyu indirdim uyari verdi kurulum yarim kaldi. 5 te yattim sabah onda kalktim bir sigara yaktim tekrar yattim 2de kalktim. bilgisayarim ve ben partiye dogru yola koyulduk, yamur nedeniyle esenlerden mecdiye koye kadar bir trafik vardi en az iki saati yolculuk esnasinda kaybettim. kuzey kampusune ulastim bina kapisinin mekanizmasini cozup kapiyi acana kadar 1 dk daha kaybetmisimdir holde avanak avanak yon gostericek bir afis ararken koltukta oturan arkadasin demoscene diyerek bana seslenmesi ve benimde kafa sallamamla, oda parmagiyla assagiyi gosterip tarzanca anlasaraktan Underground party 7d8 e katildim.

Iceride volta attip tanidik yuz aradim sonra altinci hislerimi dinleyip yanimda oturan kisiye gozlerimden nazar gondermeye basladim evet o skate'ti
Seni kayit ediyim dedi nick ismimi soyleyince seni tanimadim dedi, bende skate'i tanimakda zorlandim beni kayit ederken icimden soyle konusuyordum -acaba yuzunumu gerdirmis, kozmetik urunumu kullaniyor, hatirladigimdan daha genc gozukuyordu, skate kendine nasil bakiyorsan boyle devam et.

Gidip labuaratuardaki en uzak yere kuruldum hala cekingenim tabi, tam caprazimda saat 11 yonundeki MAC kullanan scener yanimma geldi tanistik drey'in bu haraketi beni biraz acti yureklendirdi kendi kendime emrah kalk kaynas bu parti onceki partilere benzemesin dedim

Parti mekaninda herkese nazar atmaya basladim rahatsiz ettiklerim bana bakip selam veriyorlardi. sigara icmek icin disari ciktim sol tarafimdaki korudor sonunda zehirlenip muhabbet eden grupa yanastim konustuklarina tamamen fransiz kaldim scene kulturum hic olmadigi icin ben aklimda konustuklarini tekrar edip ingilizce terimleri turkceye cevirip tam muhabbete katilacakken, coktan konu degismis oluyordu.

Makina basina dondum ne yapiyim diye dusunurken raslanti sonucu final cut pro video editoru'nun kurulmus oldugunu ve calistigini gordum. yalniz salak program play dedigimde ekrana goruntuyu vermiyordu kliplerin zamanlamasini yapmak icin her defasinda filmi export edip el yordamiyla ev muzigi icin goruntuleri yerlestirdim ve birde kanala yeni clip ekledigimde diger klipler saga dogru kayiyordu, apple utanmadan nasil bu programi satiyor.

Ilerliyen saatlerde gameboyla canli muzik ziyafeti cektim ayni anda 2ka da yaptigi programla gorsel destek veriyordu, son dinleti cok hosuma gitti.

Sonra comodore gen tr stantinda takildim.

2ka dan buzz trackerda nasil kanallari karistirmadan ses ornekleyecegimizi comprasor kullanimi vs. ogrendim ben bunu kullandigim programda nasil uygulayacagimi dusunuyordum.

Gecenin astsolisti olarak ragnor sahneye cikti pardon partiye geldi herkesle tokalastiktan sonra oturdu kod kasmaya basladi. olmuyor olmuyor derken tekrar klavyedeki tus seslerini duymaya basladim.

Tekrar zehirlenmek uzere koridora ciktim joker ve seiko tanistim, bende paylasma istegi duydugumdan seiko'ya blender ve skale trakerin ara yuzunu ogretmeye calistim bilmem ne kadar basarili oldum.

O hayvan gibi comodore 64 demosunun arasina 5 dakka mola konmali

Spritus pixel pixel resim yaparken yanina yanastim
Spritus'a bu kullandigin programin undo ozelligi yokmu iki uc defa diyere k psikolojik baski yaptip programi degistirmesinde itici guc rolu oynadim aslinda resimin %41 si bitmisti hic oyle demesem grafik sadece o programdan cikicakti orda aklima geldi aslinda soyle sanatkarin tiklamalarini sayicak bir program yazsaniz bunuda yapilan cizimlere istatistik olarak ekleseniz hatta daha ileri giderek kim daha az tiklayarak daha iyisini cizecek gibi bir cilginlik yapsaniz
Bu aradada tarama nasil yapilir spritustan ogrendim sagol

Turbo o nasil bir pixel calismasiydi kullanilan programi renk sayisi ve bir hucreye dusen kissitli renk sayisini dusunnuce.

Partinin en genc elemani istanbul disindan gelmisti onla hic konusamadim

Hidrojen NS'te yanima yanasarak ben ejderha modelinde tikanmisken kutudan baslamami daha sonra ayrintiya inmemi tembihlemistir ama bu partide biraz agresifti gun icinde yaptigi konusmalardan boyle bir izlenime kapildim yapilan isleri elestirirken filan bu yuzden fazla rahatsiz etmedim ters bir laf soylese onun hakindaki iyi dusuncelerimin hepsi ucacakti bende sadece dinledim
Hidrojenin konusmasi esnasinda dogru tespiti ne modellersen modelle kaplamaya cok ozeniceksin demistir kendileri bu tesbitinide kendi cizdigi bayan modeliyle kanitliyordu, kadini gosteren kalcalisi, modeli gosteren kaplamalisi, yok yemegin salcalisimiydi.

Vigo partinin goz bebegidi bu partidede bence en cok konusan cumle kuran o olmustur yine koridor muhabetlerinde vigo gecmiste comodore 64te sinirlari zorlayan urunlerle teror estirdiklerini sonra bundan dolayi hic yorum almadiklarini soylemistir. ayip etmissiniz birden scene alemini sarsmakla sonra ses kayit cihazini farkettim bir roportajin ortasindaymisim.

Ve sesiz demo yarismasi spritusun rekor anini tam cekemedim sadece kahkahalari cekebildim cep telefonunyla kaydettim quictime ile izliye bilirsiniz

Yanimda sesizdemo yarismasini ceken baska biri daha vardi onunki daha kaliteli cekmistir benim kayidim korsan sinema vcd kayidi gibi olmus.

Gecenin sabaha dogru demodojo elemani iki sandalye uzerine kurulmus hoorrr hoorr diye kukruyordu aslan dedigin yattigi yerden belli olur

Daha sonra skate, ben, endo, ve ragnor kahvalti etmeye gittik.

Uykusuzluktan kaynaklanan refleks yetersizligi araba yarisinda cim piste savrulama neden oldu

Partinin sonlarina dogru
Vigo bana kosede oturuyorsun desede halbuku ben o cekingenligimi uzerimden attim ve scene bilgim dahilinde konusmaya calistim konustum.

Gelelim yarismalara puanlamalar tamda benim tahminime benzer gibi oldu yalniz deathrophy_by_nightlord parcasinin ben birinci olarak goruyordum biraz parcanin baslarinda psy havasi vardi bu yuzden hosuma gitti
Wilde benim eglenceligim gosterildikten sonra alkis aldim aklim bana yine oyun oynamiyorsa biri ciglik atti inanin bu his hic bir yerde hic bir seyle yasanmaz bence partiler 3 gun olmali

Yarismalar bitince herkes birden dagildi bizde halay cekip partiye noktayi koyduk yuzume bakan herkesle tokalastim ve eve dogru yola koyuldum.

7d8'e katilan ve emegi gecen organizatorlere tesekkurler.

Yolda ali samiyenin orda isikli ttnet bordlari gordum isin garip tarafi bunlar bir yere sabit degildi insanlarin sirtlarina yuklenmislerdi reklamin boylesini ilk defa goruyorum yediniz yediniz doymadinizmi?

Demo izlememin bana gore faydasi sudur onca gorsel veriyi aldiktan sonra yapacaginiz islerde siz farkinda olmadan esinleme yaparsiniz ve buda yaptiginiz ise yansir

Tekrar tesekkurler herkese!!



7d8 / Nightlord

Benim için parti, Cumartesi gecesi başladı. Aslında başta niyetim sadece deathrophy’nin son versiyonunun organizatörlerin eline ulaşıp ulaşmadığını kontrol etmekti. Derken “yahu bi skype yapsak da şöyle bir beş dakika ortamı görsem” şeklinde biraz büyüdü. Ardından “sessiz demo yarışması mı? hahaha süper fikir… Ragnor’un anlattığı demo Ocean Machine… hahahaha “ falan derken uzadı. Sonunda Cumartesi gecesi 2 saat Pazar günü ise yaklaşık 7 saat bağlı kalarak partiye sanal olarak da olsa katılmış oldum. Kelimenin tam anlamıyla muhteşem bir deneyimdi. Bütün compoları canlı seyrettim, pekçok arkadaşla kısa da olsa konuştum tanıştım ve hatta organizatörlerin gönderdiği votesheet ile oylamalara bile katıldım.

Bunu mümkün kılan teknolojik buluşları için öncelikle Johnathan Http, Henry Skype, ve Donald Webcam’a teşekkürlerimi sunarım. Ama asıl special thanks bakımından iki kişi var.

Datura, Cumartesi akşamı ekranında ben olan laptop’ını kucağında oradan oraya taşıyıp beni herkesle konuşturduğu için kendisine nasıl teşekkür edeceğimi bilemedim. “Abi artık bir sonraki Türkiye’ye gelişimde sana süper bir yemek falan ısmarlamam lazım” şeklindeki önerime, tam bir scener’a yaraşır bir şekilde “yok ona gerek yok da artık bi sonraki demoda bana çok sağlam bir greets geçmen lazım” diye yanıt verdi. Valla c64’te vektör karakterlerle 32 dycp yaptırarak falan greets geçmem lazım bu durumda. Nasıl yapacağım bilmiyorum.

İkinci special greets kişisini henüz tr-scene ve forumlar tam tanımıyorlar ama yakında feci halde tanıyacaklar. Norvax/Glance bir kaç aya kadar dünyayı sallayacak olan bir coder olmasının yanında benim hayattaki en eski ve yakın arkadaşlarımdan biri. Kendisi Pazar günü laptopını Glance masasında çok stratejik şekilde konumlandırıp hem ekranı, hem mekanın büyük bölümünü görmemi ve duymamı sağladı. Bu konumlanışın başarısında bir ön sırada oturan ve kendi önlerindeki sıraları da ihtimalen konfigüre eden Hydrogen ve Datura’nın etkileri olduğundan da şüpheleniyorum.

7d8 bana kesinlikle daha çok umut veren bir parti oldu. Sanırım 7d7’de dibe vurduk ürün sayısı ve kalitesi olarak ve şimdi yükselişe geçiyoruz. Partideki bütün ürünlerle ilgili daha sonra ayrı bir detaylı review yazısı yazacağım. Bu raporda compoların genel havasına yönelik birkaç yorum olacak sadece.

Bir partideki en önemli compo olan demo compo bu sene üç tane küçük ürüne ev sahipliği yaptı. Bunlardan ikisi daha çok demodan ziyade intro olarak nitelenecek ürünler ve her üç ürün de aslında çok yeni scenerlardan geliyor. “Yeni scener ürünleri” olarak da bence kaliteleri olumlu ve umut vadeden cinsten. Normalde uluslararası standartlar ve 7d5/NS06 ve hatta NS07 ile kıyaslandığında demo componun zayıf kaldığını söyleyebiliriz ama bence 7d7’den daha iyi bir tablo. Ayrıca compo olarak bu şekilde “zayıf” bir tablo olsa da ürünlerin kendilerinin benden alacağı yorumlar son derece olumlu olacak.

Keza oyun yarışması, yine iki tane güzel oyunu barındırıyor. Oyun yarışmalarını partide yapmak sunmak ve değerlendirmek çok zor. Ne yapmak lazım bu konuda bilmiyorum. Oyunu bir kaç dakika içinde tanıtabilmek çok çok zor. İzleyenlerin oynanabilirliği değerlendirmesi de zor. Belki oyun compoları daha farklı yapmak mümkün. Atıyorum, mesela oyunlar Cumartesi günü networke konulup partidekilerin indirip oynamaları ve ertesi gün oy kullanmaları istenebilir. Böylece herkes oyunu daha detaylı görüp oynayıp, oyunun kendisini ne kadar sardığına karar verebilir. Bilmiyorum bu dediğimi yapan başka yabancı parti falan var mı. Ama oyunların partilerde bir şekilde tam tadının çıkarılamadığını ve diğer sergilenen ürünler yanında biraz gölgede kaldıklarını düşünüyorum.

Müzik yarışması en çok katılım olan ve içindeki kalite ile yüzümüzü güldüren yarışma oldu sanırım. Genel olarak söylenebilecek neredeyse hiçbirşey yok. Üstelik en iyi müzisyenlerimizden birkaçı katılmadığı halde. Herşey çok olumlu idi ve umarım partilerimizde böyle compolar olmaya devam eder. Ayrıca Mrr’ın compo dışı parti release’i de klasik bir SID remix’inden çok daha farklı ve kaliteli idi. Mrr’ı yeniden bir partide görmek insana “çok şükür” dedirtiyor J

Piksel grafik yarışmasında da yine iki tane kaliteli ürün var. Tabii ki Turbo grafik compolardaki üstün dominansını koruyor ancak Spritus ve Hydrogen’in çalışması da kalite/ebat oranı yüksek bir ürün.

Wild compoda da yine az sayıda küçük ama kaliteli ürünler var. Animal bence ilginç bir üründü ve aslında parti ortamında algılanması biraz daha zor oldu diye düşünüyorum. Sanki daha büyük birşeylerin küçük bir parçasıymış gibi geldi bana ve “bunun gerisini de görseydik keşke” diye hissettim.Ev müziği daha “bitmiş” ve eğlenceli bir üründü ve partiye güzel bir renk kattı.

Demo partilerin, özellikle de Türkiye’deki demo partilerinin, benim üzerimde çok önemli bir etkileri var ve ben bunu yeni farkettim. Bir demo partisine girdiğim andan, mekanı terk ettiğim ana kadar (sanal olarak dahi olsa) beni tamamen bütün benliğimle içine alıyor. Oradayken ne geçmiş var, ne de gelecek. Dışarıdaki dünya tamamen yok oluyor. Bu muhteşem bir duygu. Herhalde şu uzak doğu kökenli felsefe ve dinlerde bahsi geçen “tamamen o anda orada olma hali” bu olsa gerek. İnsanın çok sevdiği birşeyi yaparken kendini tamamen kaybedip zamanın nasıl geçtiğini anlamaması... The Zone... Nirvana... Fenafillah... adına doğudan veya batıdan hangi ismi derseniz deyin, insanın bunu yaşayabileceği çok az ortam ve durum olabilir. İşte demo partileri, özellikle de Türkiye’deki demo partileri benim bunu tecrübe edebildiğim çok az yerden biri.

Fakat Türkiye’deki partileri farklı kılan başka birşeyler daha var. Bu “birşeylerin” bazılarının ne olduğunu tam tespit edemiyorum. Yani yurtdışındaki partiler de çok güzel ve doyurucu olabiliyor ama tr-scene partilerinin benim üstümde yarattığı apayrı bir aidiyet duygusu var. “Benim olayım bu. Benim ait olduğum yer burası. Arkadaşlarım işte bu adamlar. Ürettiğim ve tükettiğim, beni eğlendiren, geliştiren, değiştiren, ve hatta tanımlayan ürünler işte bu ürünler.”. Malesef duygularımı tam olarak kelimelere yansıtamıyorum.

Bu aidiyet hissindeki farkta, eminim ki aynı ülkede aynı geçmişi paylaşmış olmanın etkisi vardır. Yani Breakpoint’te gidip Fairlight’tan bir arkadaşımla “Ya eskiden Stockholm pasajında 2. Katta bir Commodore’cu Erickson abi vardı, ona gider oyun çektirirdik” şeklinde bir muhabbete giremiyor oluşum elbette önemli. Ama tek olay bu değil. İsveç’te RadiantX/Panda Design’ ın scene’e girişine ve yavaş yavaş kendini geliştirip demolar yapışına tanıklık ediyor olmak mutluluk verici. Ama Joker’in çıkışına ve partiye gelişine, hem de elinde gayet hoş bir intro ile compolara katılışına tanıklık etmek... Ragnor’un 3D ilk ürününü yapıp kendine yeni bir kulvar açtığını görmek... Forumlardan tanımadığımız Paradox diye yeni bir arkadaşın birden ortaya çıkıvermesine ve hiç fena olmayan bir “ilk ürün” yapmasına şaşırmak... Drey gibi bir ustanin iki tane bomba gibi ürünü ile yine zevkten erimek... Turbo, Spritus ve Hydrogen’in pikselleri ile gülümsemek... Kaliteli bir müzik compoya sevinmek... Demo compo’da Resident demosu görememeye üzülmek... Partiye katılım sayısındaki artışa bakıp umutlanmak... Cgtr mudavimlerinin varlıklarının ve ağırlıklarının artması, ve tr scenerları ile retro hw/sw hackerları (bana göre cgtr mudavimlerini tanımlamanın en iyi yolu bu. Cgtr’deki arkadaşlar hacker kelimesinin gerçek anlamı olan “sırf zevk için birşeyleri kurcalayan ve çözen adamlar”) arasındaki bağların güçlenmesi karşısında ihya olmak... Deniz Can Çelik’in bir sonraki röportajını heyecanla beklemek...

Bunları böyle bölük pörçük ifade edebiliyorum ancak. Bunlar ve bunlar gibi pekçok şey bu buluşmaları benim için Breakpoint’ten veya Assembly’den farklı ve özgün kılıyor. Bir Türk partisi ister “iyi” geçsin, ister “zayıf” geçsin, benim için her halikarda daha “yoğun” ve “anlamlı” geçiyor. Her partide ilk partisine giden insanları görüyorum ve biliyorum ki o parti bazılarının üzerinde 7d4’ün bende yaptığı o unutulmaz ve tanımlanamaz etkiyi yapıyor. Hele ilk ürününü yapıp ilk defa büyük ekranda izleyen ve ürün bittiğinde aldığı alkışları duyan insanların heyecanını görüyorum. O afallayışları ve heyecanları beni coşkudan çılgına çeviriyor.

Düşünün ki bir adam o an sizden birkaç metre uzakta inanılmaz yoğun ve heyecanlı bir deneyim yaşıyor ve siz bunu biliyorsunuz. Bu anı tam olarak anlaması birkaç gün sonra olacak ve hayatı boyunca hatırlayacak. Ve düşünün ki bu adam bunu yaşayabiliyor, çünkü birileri bir parti organize etti, ondan once başka birileri bir yazı yazdı, o sırada başka birileri de bir yerde müzik yapıyordu. Ama filanca birisinin daha önce yaptığı falanca grafik olmasaydı bu da olmayacaktı. O kişi o grafiği yapabildi çünkü filanca forumdaki bir hacker ona bir cihaz hediye etti. Ya da filanca iki arkadaş o gün oraya parti mekanına gelmeye karar verdi ve izledikleri ürünü alkışladılar. Bütün bu kişiler uzun bir zaman içinde yaşayan bir organizmanın değişik hücreleri gibi değişik roller üstlendiler, bu ortamın, bugün, bu anki haline gelmesini sağlayan. Bugün bu hale gelen bu ortamda bu anda, bir kişi hayatı boyunca unutamayacağı yoğunlukta ve güzellikte bir deneyim yaşıyor. Ve biliyorsunuz ki o deneyime katkısı olan o sayısız hücreden biri de sizsiniz...

Son olarak bu hücrelerden bazılarına greets...

Vigo: Tr-scene’in mihenk taşı güzel abim, yine uzaktan da olsa seni gördüm gazımı aldım, hasretinle doldum, süper hiper insan... Yine kimbilir kaç yeni kişiye ilham verdin, bilgi verdin, gaz verdin, bu partide. Apple sana kurban olsun

Turbo: Abi seninle sohbet edemedik ve sadece videonu görebildim ama yine yaptın yapacağını. Bir parti ıskalamadan ve kaliteden zerre ödün vermeden bir insan her partiye nasıl yetişir? İşte böyle...

Gnostic: Abi seninle de yine tanışıp görüşemedik ama kesin olacak birgün. Zaten Penthy ile sürekli kulaklarını çınlatıyoruz. Ayrıca you “are” keeping up with commodore

Ragnor: Güzel scener Ragnor... seninle baya güzel muhabbet şansımız oldu. Artık 3D demolarını heyecanla bekliyor olacağım

Bakkada: Partiye benden sonra gelenlerden :P Abi süper yetenekli insanları topladın bir güzel. Partilere katkı veriyorsun bu kadar. Bence fazla iyisin. Sana bir kamçı lazım. Özellikle de Oxzy üzerinde kullanılmak üzere

Oxzy: Abicim seni görmek de çok güzeldi yalnız bir sırtını açıp Bakkada’ya arkanı döner misin rica etsem. Seni kırbaçlayacak da az önce konuştum kendisi ile Nerde ulen Demodojo First %100... Hayvan gibi coder’sın ayıp ayıp cık cık cık

Drey: Abi ben sana diyecek hiçbirşey bulamıyorum. Yani birşey demeye çalışıyorum. Şöyle şeyler çıkıyor. “Aaaa... Ohhaaaa... ohueeeee.... anaaaa... hebe hebe... nası ya... Aaaaa (dongü)”. Abi sen nasıl bir adamsın ya. Yani sana compo kaybetmekten büyük onur olur mu hahaha. Öyle acayip birşey ki bu. Yani sen nasıl nerden çıktın? Nasıl bir adamsın? Bu nasıl bir yetenek? nasıl bir teknik aşmışlık + nasıl bir tevazu? Nası ya... Aaaa... ohueee... anaaa... hebe hebe...

Arcane: Dinginlik havuzu... Zen bahçesi... sevgi kelebeği... Süper adam Arcane. Yine seni gördüm mutluluk doldum. Lakin insan Living’i bi denemez mi 1541U’da hahahaha. Yani başka bi Glance member’ı yapsa şunu kızacam. Sana kızamıyorum ki J

Endo: Alemlerin bir numaralı parti sunucusu... “Silk Worm kompodaki birinciliğimden ötürü ödülümü bana vermek üzere sevgili Hydrogen’i sahneye davet ediyorum”... Hahahahaha bu ne lan ahahahahaha... Al ödülünü devam et kardeşim hahahaha. Utanmasa Hydrogen’le röportaj yapıcak sahnede. “Sevgili Hydrogen, bu muhteşem Silk Worm performansımla ilgili neler söyleyeceksin?” ... Bir de Spritus sessiz demo compoda Iconoclast’ın başında eliyle dönen birşeyler yapıyor. Endo diyor ki “Artık yeni demolarda herşey dönüyor zaten... başka şekilde anlatmak lazım” hahahah. Hakikaten süper bir insan. Hala evde senin kung fu ile 3dMax kitabını bölüş tekniklerine çalışıyorum ama olmuyor abi.

Skate: İtici güç lokomotif insan. Yine sen hayli meşgul olduğun için nispeten az görüşebildik ama biz arka planda Glance coderları olarak görüşüyoruz zaten. Ben şimdi burda şifreli konuşucam millet anlamasın. Hani şu geçen gün konuştuğumuz konu var ya. Bence de orda o konuştuğumuz algoritmayı kullanalım. Öbür konuştuğumuz konuyu da unutma hani konuştuğumuz biri vardı ya sen kolundan ısıracaktın benim yerime. Hah işte o konu...

Datura: Abi sen bence yine bir yemek önerimi düşün değerlendir. Ben bakıyorum bu Vector 32 DYCP olayına ama zor gözüküyor yani. Bak böyle tereyağlı duble iskender desem. Ah ulan kendi ağzımın suyu aktı şimdi J

Norvax: Heheh olm seninle sonunda beraber bir demo partiye de gittik ya. Hatta beraber compo esnası yorumlaşması bile yaptık artık ölsem gam yemem. Ama daha çok işimiz var... Zaten senın hakkında fazla konuşup yazmamam lazım. Sen gizli silahımızsın J

Hydrogen: Bir diğer hayvan adam. Seninle de zaten parti öncesi ve sonrası MSN seanslarımızda konuyu değerlendirdik. Herşey Seldon planına uygun gidiyor...

Wisdom: Cumartesi gecesi bir baktım Wisdom online. Hemen aradım... A adamcağız partiye gidememiş ki daha. Wisdom’sız parti olur mu be abi. Tabii ki olmaz. Neyse ki Pazar günü gidebilmiş. Bundan sonra herkesin font yapması gerektiğine kani olmuş :P Biz ayrıca bir ara Cumartesi gecesi 2 kişilik Cyber alternatif 7d8 yaptık Wisdomla. Hiç ürün çıkmadı yalnız. Ama Wisdom birkaç güzel espri yaptı. Yani ca7dx partisi sonraki yıllar için ümit verdi...

Spritus: Coşkun yetenek, tr-scene’in Morpheus’u bu partide buruktu. Onu öyle görünce benim de içim buruldu. Belki de Resident döneminin sonuna geliyoruz kim bilir. Ama Spritus, kendisi olmaya devam ettiği sürece Türk PC scene’i için de umut olmaya devam edecek. Sonra bir ara Bakkada’yı bir gör abi. Onda bir kamçı olacak. Onu alıp Ankara’ya bir uğra derim ben. J

Ref: Yıllardır forumlarda ve maillerde yazıştıktan sonra artık Ref’le tanışmam lazım ulan dedim kendi kendime. Adam forumlardaki eğlenceli yazım stilinin eleverdiğinden çok daha bile şen ve eğlenceli bir adammış meğerse. 5 dakika Skype üzerinden bile BP dialogları ile beni yardı. Ayrıca ilk partim rehberinin setini ziyaret ettim ona gözükmeden. Oradaki aktörlerle diyaloğu ve sahnelere hakimiyeti de beni benden aldı.

Alcofribas: Son 6-7 yılda yerli yabancı forumlarda tanıştığım yazıştığım pekçok insanın içinde en aşmış, en özel birkaç kişiden biri. Çok çok çok derin bir adamsın ve senden çok şey öğreniyorum. Sonunda yüzyüze tanışabildiğimiz için de çok mutluyum.

LW3D: Yine bunca yıldır forum alemlerinde gördüğüm en tutarlı ve akıllı adamlardan biri. İnanılmaz iyi bir moderator. Bazı insanlar işte senin gibi inanılmaz iyi sosyal yeteneklere sahip oluyorlar abi. Yazılarından bu elektriği zaten alıyordum. Şimdi Skype ekranından da olsa yüz yüze de görüşme şansımız oldu. Süper bi adam. Bir de bu senin yorgun halindi yani J

Aegis: Selamlar sana partilerin vazgecilmez mudavimi J umarım keyifler yerindedir. Kendine çok iyi bak. Gözlerim Hades’i de aradı. Ona da çok selam

Joker: İşte budur abi... Bir adam iş, yaş, ev mev dinlemeden güzelce planını yapar. Acele etmeden adım adım ilerler. Çekinmeden sorusunu sorar. Sabırla yürür ve sonunda ilk introsunu çıkarır. Kısa zaman sonra bir bayramtro çıkarır. Ardından da ilk partisine gider ve compoya katılır. Benim yıllardır, kafamda ideal scener gelişim eğrisi olarak düşünüp tanımladığım şeyin birebir canlı örneğisin abi sen. Harikasın. Gelişerek devam edeceğini biliyorum ve umuyorum ki 7d8’i hiç unutmayacaksın.

Mrr ve Mengü: Sizleri sadece video olarak da olsa görmek çok güzeldi benim güzel ve yetenek pınarı kardeşlerim. Umarım keyfiniz yerinde, ve sanatınız çağlamaktadır. Sizin yüzünüzü görmek bile bana üretkenliğinizi ve yeteneğinizi hatırlatıp ilham veriyor. Çok çok sevgiler

Blackturk: Hocam partide bana en güzel sürprizi yapan kişi sendin. Konuştuklarımızı burada yazmayacağım ama sana çok çok teşekkür ederim. Beni hiper ultra mutlu ettin. Plazma 6 çok kısa zamanda geliyor. Sana söz veriyorum.

Beast: Taa NS06’dan beri yanarım abi seninle şöyle bi oturup muhabbet edemediğimize. Kısmet bugüneymiş. O da text vs audıo şeklinde oldu ama olsun buna da şükür. Benim asıl anlamadığım olay neden her tanıştığım Crescent elemanı ile sanki 20 yıldır tanışıyormuşuz gibi bir hisse kapılıyorum. Siz gruba eleman seçerken nasıl bir proses uyguluyorsunuz abi J

Impetigo: Yine duyduğum kadarıyla elinde havya organizasyona solution providerlık yaptığın yerler olmuş abi. Aralarda gördum seni ekranımda ortada koşturuyordun. Bir impetigo SID’i bekledi bu deli gönül ama artık kısmetse gelecek partiye J

Deniz: Yine bin yıldır yazışıp da ilk kez tanışabildiğim güzel insanlardan biri. Taa c64 Türkiye zamanlarında bana “A aaa... Nerden çıktı bu adam ya ne güzel adammış bu böyle” dedirten sevgili Deniz, yüz yüze görünce de aynı pozitif elektriği efil efil veren bir adam. Bronx röportajını heyecanla bekliyorum. Bence Turk scene’in en ihtiyacı olan ama en az kişinin bunun farkında olduğu adamlardan biri. Çok çok acayip bi adam. Hastasıyım yazılarının...

Coze: Malesef Coze orada değildi ve ben onu da sık sık forumlarda online haber beklerken gördüm. Allah kimseye vermesin arkadaşlar ama, partileri dışarıdan bizim gibi takip etmeye çalışmak bir ölümdür gerçekten. Bütün forumlarda ses kesilir. Herkes partide kakara kikiri eğlenmekte, Vigo ile Turbo’nun hikayelerini dinlemektedir. Siz de forumda beş dakikada bir refresh ederek beklemektesinizdir. Pazar gecesi olur Pazartesi olur millet hala yorgunluktan toparlanıp party report yazamaz. Genelde Salı’ya toplanır herşey. İşte sevgili Coze’yi de bu çok iyi bildiğim durumda gördüm bu hafta sonu. O yüzden ona da bir greets geçmeden edemedim.

Tesla: Aynı Coze gibi Tesla da forum vampirleri arasındaydı. Tr scene’in sessiz sakin partilere gelip ürününü yapıp giden bu güzel adamını özlediğimi farkettim. Kendine çok iyi bak Tesla... Bakarsın bir Avrupa partisinde görüşürüz.

Paradox: Selam sana paradox ve aramıza hoşgeldin. Çok iyi bir “ilk ürün” sundun bizlere ve sonraki ürünlerini heyecanla beklememize sebep oldun. Eminim ki buradaki pekçok arkadaş hem forumlarda hem de Plazma dergisinde demona geribesleme yapacaktır. Bunları değerlendirmeni ve hızla gelişmeni dilerim. Sevgiler

Flexi: Ah be flexi... Ben yeni bir flexi mod’u istiyorum artık. Nested, Caret, Wasted... flexi playlist’im kaşınıyor J Bu arada senden kod olarak da iyi şeyler beklememiz gerektiği ile ilgili duyumlar alıyorum. Ama bu duyumlar doğrumu sen söyleyeceksin bize. Sevgiler

Anes:
Anesoğlan sazını alıp gideli...
Bu diyarlarda bir hüzün, bir telaş...
Kalmadı shader kodlamaya yatkın olan eli...
Varsa yoksa php, phyton ve flash...

Decipher: Seni de göremedik Decipher kardeşim. Umarım keyfin yerinde parmakların klavyededir J Sen de kendine iyi bak. Tesla’yı tut kolundan götür bilimum İskandinav partilerine. Sevgiler.

Prodigy: Eline sağlık. Ev yapımı taze wild compo ürünler gibisi yok. Çok eğlenceli bir yapımdı... Ragnor’la bir senkronize olup sonraki demolarda ona grafik/müzik/tasarım desteği vermeni dilerim. Senin scene’deki yolculuğunu izlemek ilginç olacak J Sevgiler ve başarılar



7d8 / Mrr

Öncelikle partide çok kalamadığımı söylemek istiyorum. Cumartesi akşam 6 gibi gelip , 11:30 gibi geri döndük. Bu kısa sürede bile scene’den arkadaşları görmek çok güzeldi. Her şey her zamanki gibi tam parti havasında; güler yüzlü, mutlu, sevecen insanlar vardı.

Kapıdan ilk girişimde fark ettiğim şey ortamda normalden fazla (özellikle m-audio) external ses kartı olduğuydu. Zaten yarışmalardaki 9 farklı mp3 katılımından pc müzisyenlerinin bu partide ağır bastığını unutmamak gerek. Hatta kişisel görüşüm olarak, partinin en ciddi işlerinden bazıları müzik dalında oldu. Gene demo yoktu...Gene ürünlerin kalitesi olarak yüksek kaliteli işler yapabilen insanların zaman ayıramayıp da iş vermediği bir partiydi...

İkinci fark ettiğim şey de Vigo’nun gene kamera karşısında olduğu idi. Sonrasında tabi scene’in demirbaşlarını yavaş yavaş farketmeye başladım. Skate, Hydrogen, Spritus, Impetigo, Arcane, Endo ve diğerleri...

Spritus gene Van’dan gelerek, burunlarının dibinden partiye gelemeyen scenerlara örnek oldu. Kendisini bu konuda kutlamak gerekiyor. Hatta “sizin gibi gençleri pistlerde görmek isteriz” dercesine “önce partiye katıl, sonra scenerim de” tarzında bilinçaltı mesajları veriyordu. Her zamanki mütevazi tavrı ile de dikkati çekiyordu...

Partide en son partiden beri görmediğim, önemli isimlerden olan, Online Game Master bir arkadaşım vardı Datura’nın yanında oturan. Onunla anlaşarak gelmiştik partiye buluşmak için. Benim bildiğim bütün partilere katılıyor. Scene’e dahil değil ama gene de partilere katılıyor. Kendisine buradan sevgiler Cengiz Çakar.

Partiye gelen katılımcılardan birtanesi de internetten tanıştığım çizer bir arkadaştı. İlk defa partide görüştük. İlk defa scene hakkında bir aktiviye katıldı ve ne olduğunu öğrenmiş oldu. Fakat ortamdaki kişilerin birbirlerini tanıdıklarından ve uzun zamandır görüşememenin hasretinden dolayı birbirleriyle girdiği sohbetlere katılamayıp scene’e yabancı kaldı... Birkaç kişi ile girmeye çalıştığı muhabbette de, o kişilerin scene’de önemli isimler olmasından dolayı yaşanan hafif bir ağırdan satma olayıyla karşı karşıya kalıp sanırım insanlarla olması gerektiği gibi kaynaşamadı, vs. Partilerdeki genel bir sorun yeni gelenlere çok ilgi göstermememiz sanırım. Hevesle ilk defa gelen insanlar hoş karşılansa da “bana göre değilmiş” diyerek partiden ayrılmaları, türk scene için bir anti reklam niteliğinde. Hatta arkadaş o kadar iyi bir çizerdi ki, ortam sağlansaydı eminim severek geldiği bu partide sağlam ilişkiler kurup scene’e dahil olabilirdi..

Partide kutlanması gereken kişilerden birisi de Nightlord’tur. Artık memleket hasretinden midir nedir, eskisinden daha aktif görmeye başladım kendisini. Özellikle de Webcam’den parti boyunca yanımızda online olması beni çok sevindirdi. Scene manifestosuna göre (bkz: öyle birşey henüz yazılmadı) süper bir artı puan toplayan hareket oldu.

Hatta kendisine bir artı puan daha yaptığı şu hareketten dolayı vermek istiyorum: Parti öncesinde msn’den konuşmuştuk ve biraz da olsa özlem gidermiştik. Partiyle alakalı da yaptığım müziği ona yollamıştım ve fikrini almıştım. Sonrada, onun da bu parti için müzik releasi olduğunu görünce msn’de bahsetmemesinden, “vay çakal” izlenimi doğsa da scene manifestoya göre son derece profesyonel bir yaklaşım olduğunu gördüm. Zira, partiden önce partiye katılacak işler gizli tutulur, işin heyecanının yitirmemesi için pre sunum yapılmaz. Tabi kendime de bunun için eksi puan vermeliyim.

Vigo, Turbo ve bizim ekibi görmek de çok güzeldi. Vigo, I-phone’u ile videolar çekiyordu. Öğrendim ki kompile macintosh’a geçmiş. Mek’çi oldum diyordu. Her ne kadar sevinsem de eski günlerdeki konuşmalarımızı hatırladım. Çok eskiden mac laptopum vardı ve ona da önermiştim mac’i. Tabi o zamanlarki tavrı gereği mek’i hayatta kabul etmeyecek bir insandı..
Nasıl bıraktığını bilemiyorum, windows commander’i, edit plusu... Gözümde bir mit yıkılmış oldu. Çünkü mac’e geçecek son kişi Vigo’ydu... Gerçi bu diyoluğu vigo’nun asp’den php’ye geçişinde de yaşamıştım ama Vigo’yu bu konuda tebrik ediyorum.

Organizasyon iyiydi. Emeği geçen herkese teşekkür etmek istiyorum. Özellikle tam bir sorumlulukla her şeye koşturan Skate’in özverisi dikkatimi çekti. Bir kez daha Skate’siz parti olmaz dedim. İnsanın partide görmek istediği olmazsa olmazlardan..

Bu arada partiden haberim bana gelen organizasyon emaili ile oldu. Foruma uzun süredir girmiyordum. Teşekkür ediyorum email listte olduğum için ve bir kez daha önemini anlıyorum mass maillerin. O maili almamış olsaydım partiye gelemeyecektim...

Yarışmalar konusunda da çok sevinçli olmadığımı belirtmek isterim. Zaten kırk yılda bir parti oluyor onda da ciddi kaliteli bir katılım yok. Daha çok müzik kategorisinden katılımlar ve ciddi işler var.

Her zaman süregelmiş yarışmalardaki birincilerin neye göre seçildiklerinin tartışmasına girmek uygun değil ama gene de “Paradox” arkadaşın Point adlı işi dikkatimi çekti. Türk Scene Partisinde en önemli kategori olan Demo komposunda birinci seçilmiş işin ulaslar arası platformda da bir nebze Türkiye’yi temsil ettiğini unutmayalım. Tabiki bu demo tamamen iyi niyetle severek yapılmış sıcak bir iş. Ama bu işin üzerinde Türkiye’nin ciddi gruplarından gelen gerçek bir demo görmek isterdim. Nasıl ASD bir iş patlattığında herkesin dibi düşüyorsa bizden de öyle işler yapabilecek insanlar var. Boşvermişlik var sanırım genel olarak.

Point / Paradox başarıya çok yakın bir işti. Biraz design tweaking ile mükemmel olacağına inanıyorum. Sadece sandalyelerin arasından yükselen mavi ateş ve yukarıda ulaştığı mavi dünya ve yıldızlardan oluşsaydı süper bir intro olabilecekti. Eklenmiş olan textler, fotoğraf çerçevesi gibi olan frame, ve son sahne işi bozmuş.Dünyaya yanlış map edilen texture da cabası...Bu işin önerilebilinecek üç ayrı söz var. Simple is the best, Less is more, Keep it simple....Ayrıca scene etiğine aykırılık da söz konusu.. “Hello, this is my first demo” şeklindeki yaklaşım sanırım lame dediğimiz “hello, welcome to my web page” ile benzer yaklaşımda...

Yetenekli olan bu genç arkadaşa tebriklerimle birlikte artı veriyorum. Ve umarım ki ciddi bir gfx’ci ile birlikte çalışıp bir grup ürünü çıkarırsın. Art directed işini gerçekten görmek isterim. Ayrıca nikin de beni baya bi kıllandırdı açıkcası. Scene’de zaten halihazırda bir Paradox grubunun olması ve bu ismin çok bilindik bir öğe olması, nik seçiminde biraz yanlış bir tercih gibi geldi bana. Hatta sonuçları ilk gördüğümde, h2o’nun falan iş göndermiş olduğunu düşündüm. İşleri indirip de seyrettiğim zaman bildiğim paradox’un olmadığını anladım.. tabiki suç senin değil. Scene manifestosunu okuman gerek... Ki öyle bir şey henüz yazılmadı..

Joystider Clash işi de üzerinde çok fazla durulamayacak bir işti. Tek önerim, “bakın küp döndürebiliyorum veya partikül yapabiliyorum” yerine bunların bir kompozisyonda görsel öğeler olarak kullanılması. Scene’de genel olarak yanılgı da biraz bu konuda oluyor. Tasarımın, bütünlüğün, grafik kalitenin unutulup sadece teknik koşullarla başarılan işlerin yapıldığı bir iş haline dönüşüyor. Oysa unutmamalıyız ki bir demo aslında minimum üç kişinin işi olmalı: Grafiker, Coder ve Müzisyen. Bunların uyum içinde olduğunu ve bütünü oluşturduğunu unutmamalıyız.

Hatta bu konuda 7D5’ten bir örnek vermek istiyorum. Light House Dream adlı işteki pixel kuşların aslında gerçek hayata refere eden bir obje olarak kullanılması o işin en önemli kısmıydı. Sadece dans eden pixellerdi belki ama öyle bir yerde kullanılmıştı ki çok hoşa giden ve işin canalıcı kısmı olan kuşlara dönüşmüşlerdi.

Oyun kategorisinde de Zipzip işi ile Buğra’ya eksi puan vermek istiyorum. Ama öncesinde sırf heyecanla iş yapıp baba scenerlar bile yatarken kendisi iş çıkardığı için iki tane artıyı da veriyorum. Sonuçta eksi artılardan birisini de götürse, artı puan kendisine genel olarak kalıyor. Bunlar yapıcı eleştiriler sanırım sakın şevki kırılmasın. Kendisini gerçekten favorilerime ekledim. İşe gelince, gene scene manifestoya aykırı durumlar söz konusu: İşin başına “hazırlayan: adı soyadı” şeklinde ibareler olmaz. Scene kültüründe, bireysellikten çok daha uzak bir yapı vardır. Bu tarz “ben kendim yaptım hoca” şeklindeki yaklaşımlar biraz işten soğutuyor insanı. İş de zaten biraz tanıdık geldi J Hepimizin bildiği pong oyunu. Tabiki sen de farkındasın bunun ama başarılı nasıl olurdu bu iş konusun bu minicik ayrıntının altında yatıyor: “Yapılan iş özgün olmalı.” Ben inanıyorum ki çok yetenekli birisi olarak kendi oyununu yapabilirsin. Grafikler, müzik size ait olsun. İşte o zaman sizin de işleriniz başkaları tarafından örnek alınır takdir edilir....

XenDemo ekibine de çok başarılı olduklarını söylemek isterim. Partiden çıkan başarılı işlerin üst sıralarında bir çalışma. Tabiki uzun süreler önce çalışılmış olduğu, parti için biraz değiştirilip release edildiği de belli. Böyle iyi bir çalışmaya tek önerebileceğim, gemi yön tuşları ile hareket ettiğinde (ekranda sağa ve sola gittiğinde) bu haretin easing ile olması. Yani linear bir ivme ile değil de, gemi hareket ettiğinde ilk hızının sıfır olup, hızlanarak (velocity ile) bir hıza ulaşması.. Animasyondaki en temel konulardan birisi olan bu konu da eklenirse çok daha smooth bir iş olur diye düşünüyorum.

Gelelim Machine's Passion/Drey konusuna. Drey yetenekli müzisyenlerden birisi olarak kendini iyice belli etti. Forumda da konuşuldu fakat tekrar etmek istiyorum. Demodojo başarılı bir şekilde yükseliyor. Bakkada ve Drey’i özellikle tebrik ediyorum. Umarım gruptaki diğer kişiler de gaza gelir de standalone bir mp3 yerine ciddi bir demoda machine’s passion gibi güzel müzikler dinleriz..

Wild kategorisinde Prodigy/Clash’ten güzel bir iş gelmiş. Çok kullanılan bir konsept aslında bu. Wild olarak benzerleri baya bol var pouet’te. Gene de iyi handle edilmiş bir iş çıkmış. Tabiki daha da ciddi yapmak mümkündü. Konu olarak da çok hoşuma gidiyor çünkü bu olayın özünde bir tracker (sequencer) mantığı var. Sesler audio olarak kaydedilmiş ve sequencer mantığında ritm oluşturulmuş. Bu da scene müzik konusunda bizim zaten içinde olayın gerçek hayattaki bir reflection’ı.

Bu işe bir artı da pek alakasız olsa da kullandığı H.264 kodeğinden vermek istiyorum. İşin yapış, planlanış ve hatta sunumundan bile sorumlu olunduğu için bu ince ve güzel ayrıntı hoşuma gitti...Tabiki düşük kaliteli (muhtemelen webcam) kamera gibi ayrıntılar işin kalitesini düşürse de imkanı olsa çok iyi işler üretebilecek ve bunu süper biçimde compress edip deliver edebilecek yetenekli bir kişi olduğunu gösteriyor..

Animal/Elfh işini de açıkcası partiden önce duymuştum. Ama içeriği hakkında fikrim olmayıp sadece rusya’dan bir katılım olduğu şeklinde duymuştum. Bu beni biraz heyecanlandırmıştı açıkcası çünkü başka ülkelerden gelen katılımlar sıcaklık açısından çok değerli işlerdir. İçerik hakkında çok yorum yapamayacak olsam da Elfh’in eline sağlık. Sırf yarışmaya katılmış olması bile çok taktir ettiğim önemli bir ayrıntı...

Gelelim partinin baba işleri olan Deathrophy- Nightlord/Glance ve Last Ninja Turbo -Turbo/Bronx’a..Turbo ve Nightlord türk scene’in en önemli isimlerinden. Bu adamların olmadığı bir parti düşünemiyorum. Bu işleri de eleştirmeye bünyem yetmez. Zira daha önceden de dediğim gibi bu iki kişi ne yapsa güzel olur, klasik olur. İkisinin de eline sağlık.

Zippe/Spritus&Hydrogen işi de sensei’lerin elinden çıkmış eleştiri yapılmaması gereken ciddi işlerden... Zaten ayıp olurdu Spritus Van’dan gelip de parti için üretim yapmamış olsaydı...

Son olarak da partiyi iki hafta kala emailden öğrenmiş bir kişi olarak ciddi iş ile katılamanın ve de eli boş gitmenin de doğru olmadığının bilincinde olan birisi olarak remakini yaptığım Commando86 Mrr/Bronx işi ile doğan minik bir ayrıntıyı scene adına anlatıp paty reportumu bitiriyorum. Parti gecesi aniden gitmeye karar verdik ve gece boyunca uğraşmayı planladığım Commando86 işini de verip gitmemiz gerekiyordu. Mp3 olarak export ettim ve Skate verdim. Tabi IDTag larını yazmayı unutmuşum ve partiden ayrılıp eve varınca Vigo’ya smsle durumu bildirdim ve yazmasını istedim. Yarışma sonuçlarında IDTaglerin boş olduğunu görünce biraz üzüldüm çünkü bu minik ayrıntı bile benim görmek istediğim grupça birşeyler yapmak, grubun bütün işlerine aynı ciddiyetle ve hassasiyetle yaklaşmak mantığına ters düşüyor. Sanırım, kişiler bir gruba dahil olsa da işlerin kişisel bakıldığı bir kişisel projelere dönüşüyor scene bu mantıkla.

Kısa süreliğine katılmış olsam da çok zevkli bir parti idi. Gelen, özellikle de iş veren herkese çok teşekkürler. Vigo'yu, Turbo'yu ve Skate'i başta olarak hepinizi tekrar gördüğüme çok sevindim...

Ayrıca (Spaztica, Mengü'nün accountunu bunu okumadan bloklar mısın) partinin bir yerinde nereden çıkıp geldiklerini farkedemediğim, sanki aydan yeni düşmüşcesine parti mekanında beliren iki kıza da ortamdaki çoğu scene'rın yüreklerini hoplattıkları için teşekkür ederim. Ki bu da scene dünyasının manifestosunda, "ortamdaki kızlara yan gözle bakılınır ama yazılmaz" konusunda yazar...

Bu olayın bir benzeri 7D5'te bizi televizyona çeken kameraman kızlar olayında da yaşanmıştır. İlk önce kimse bişey dememiş günler sonra olay patlayıp birisi bahsedince herkesin birden aynı olayı konuşması şeklinde yaşanmıştır.



7d8 / Gnostic

Soguk ve yagisli bir istanbul sabahinda erenkoy cami karsisi starbucksta bulustuk vigo ile. kahvelerimizi yudumlayip kendimize gelirken, tr scene'le ilgili konusmaya basladik.
Sonrasinda dolmusta devam etti bu konusma.
Sonrasinda taxide devam etti bu konusma.
Ve saat 11 gibi party mekanina geldik.

Cok fazla insan yoktu, kendimize bir yerler kaptik. zaten vigo "bu sefer geyik yapcam sadece" diye bilgisayarini bile getirmemisti.

Seminer
Guzel bircok seminerler oldu.. rahatlikla bastan sonra izleyebildigim "islemsel tasarim" oldu ve cok begendim..
Seminerlerden ozellike kabus 22/citroen c4 ile meshur yasin'in semineri cok ilgi gordu, soru/cevaplarla uzadikca uzadi ve uzadikca da daha bilgi verici oldu. yine baska bir oyun programcisi ozgur'un semineri sayesinde i can soccer'i gormus oldum. korhan pmx'i tanitti. ns06'daki gordugum versiyona gore cok cok daha gelismis masallah.

Konser
Burc live olarak gameboy (little tracker) ile chip muzik yapti ki, nefisti.

Commodore.gen.tr
Lw3d ve ozkano sagolsunlar organize ettiler, sayelerinde bir suru suru eski ve yeni cihaz gorduk.
Ozellikle minimig ve floppy emulator direkt aklima ilk gelenler. arada pc engine dedikleri seyi de gormus oldum.
Bu floppy emulatoru yapan abaci? soyadli arkadasla konusma firsati olmadi, gelecek partyde artik.

Bronx
Astron ile uzun uzun konusma firsati oldu, erken kacmak zorunda olmasaydi guzel olacakti.
Sam 1-2 saatligine de olsa cikip geldi sagolsun. onunla da fazla konusma firsati bulamadik.

Nightlord
Party boyunca Nightlord'u bir webcam goruntusu olarak dahi olsa gormek guzeldi. sanki party mekanindaymis gibi insanlarla konustu, hatta sessiz demo yarismasinda ragnor'un anlattigi demoyu ragnorun ekibinden daha cabuk bildi.

Sux
Party mekaninda Dunkin Donut olmasi ama haftasonu oldugu icin kapali olmasi

Gun Sonu
Party'de uzun zamandir kullanmadigim Trash'Em One'in basina tekrar gecip birseyler code'lamak inanilmaz zevkliydi. ama emulator altinda dahi olsa disketlerle ugrasmak biraz yorucu geldi. hdd rullaz.

Tesekkurler
Bu party'yi mumkun kalan organizasyon ve party'ye katilan herkes

Extra tesekkurler
Mfk: hazirlanip gidiyorken, muzik lazim diyince, oturup guzel bir XM yapmasi
Lw3d: demo icin 30 dk'da seamless texture ve 3d objeler hazirlamasi
Moldibi bros: amiga forever premium edition



7d8 / Hydrogen

Evet, kucuk bir parti raporuna baslayalim bakalim.
Organizasyon olarak yaptigimiz bazi duzenlemeler olumlu sonuc verdi Mesela kahve ve cikolata ikramini aksam 10:00 dan sonra yapmamiz ve sinirsiz Nescafe erisimini de gunduz degil de gece baslatmamiz(zira insanlar, gunduz cok kafein aldiklarini dusunup gece icmeyebilirlerdi), bence insanlarin Cumartesi sabaha kadar oturmalarini kolaylastirdi. Bu partide uygulamaya calistigimiz sey, karni ac, kan sekeri dusmus olan insanlarin yeterince eglenemedigi gercegini goz onune alarak, molalari ve programin dolulugunu buna gore ayarlamaya calismakdi. (7d4'u hatirlayanlar bilirler, bir ara demo gosteriminde, beti benzi atmis tipler demo izliyorlardi, Bkz, 7d4/galeri/demo gosterimi resmi)

Malesef mekani hazirlamaya biraz gec baslayabildik. Bu sebeple, kayit masasi kuramadik. Ve kayit isi mobil bir sekilde gerceklesti. Partiye katilan herkesin ismini kaydedebilmek icin bu isi, daha profesyonel sekilde gerceklestirmeliyiz.

Skate'e cok tesekkur ediyorum. Zira parti oncesinde butun web isini o ustlendi. Ve ne istendi ise kisa surede gerceklestirdi. Parti sirasinda, demo gosterimlerini guzel sekilde organize etti. Mesela, Debris'in gosterimi sirasinda ben saf saf bilgilendirme yaptim, insanlar da "ne diyor bu" diye baktilar" cunku Skate zati demonun boyutuna iliskin bilgilendirme yapmisti. Bu tarz incelikleri dusunen bir kisinin organizasyonda bulunmasi gercekten buyuk sans. Onun sayesinde compo katilimlari, organizasyona gelen maillerin cevaplandirilmasi vs. gibi olaylari hic dusunmedik. Turkiye'de tek basina bir takim isleri, tam manasiyla ustlenen az sayida kisiden biri Skate.

Endo, guzel ses tonu ve diksiyonu ile, sunuculuk gorevini bana gore basari ile yonetti. Ayrica elinde laptop ile herkesi kaydetmek icin asiri efor sarfetti. Cok yorucu ve sıkıcı vote-sheet hesaplama isini, Asli'nin da yardimi ile kisa surede halletti. Organizasyonun giydigi superman t-shirtlerini de sayesinde edinerek hepimiz super kahraman olduk (Seneye don da isteriz:P)

Datura ile, cok sayida alisverislere gittik. Parti nasil gidiyor, neye ihtiyacimiz var vs. durum degerlendirmelerini yaptik. Gece Norvax ile, Nightlord'a canli baglanti kurmamizi sagladilar Gene o da etrafta kosturdu bir cok is icin. Ikram esnasinda, su isitilmasi vs.

Sukru sagolsun, her turlu isimiz icin kosturdu. Tam bir gonullu. Partinin en buyuk kredisi ona gidiyor. O olmasa 7d8'i belki de cok daha zor kosullarda gerceklestirebilecektik. Her yerin anahtarlarini temin etmeye calismak, kapilari actirmak, organizasyonun universite tarafindan anlasilmasini saglamak, etrafla komunikasyonumuzu saglamak, net baglantilari kurmak falan onun da her gun yaptigi isler degil. Her dakika, Sukru nerde, Sukru nerdesin abi bu var su var. Sukru nerdesin abi, bak su su lazim. Tek bir sefer bile, suratinda "ulan Allah belanizi versin, ne bitmek tukenmek istekler" bakisi atmadan, sabirla ve guler yuzle her isimize kosturdu. Tekrar cok tesekkur ediyorum.

Bakkada: Kardesim bu sene, partiden 2 ay oncesine kadar oldukca aktifti. Bogazici ve Sukru ile baglantimizi daima o sagladi. Toplantilara katildi.
Bu sene parti esnasinda, mesaisi geregi aktif olamadi, ancak seneye askerlik gorevinden sonra, fullforce ekibe katilacaktir

Beast: 7dx organizasyonuna mail gruba gonderdigi yerinde uyarilar, fikirler ve oneriler ile surekli destek oldu. Bizlere yalniz olmadigimizi hissettirdi (Ki bu cok onemli bir sey, surekli bu hissiyata kapilabiliyoruz) Organizasyonun duyurulmasi icin, basin bultenini dagitma isini ustune aldi. Ayrica, organizasyon sonunda, tanitim icin cok guzel bir yazi hazirladi. Sagol Beast, bir de adamin gulusunun cok rahatlatici bir etkisi var

Vigo: Sahsen ben, hangi isi yaparsam yapayim, "Ulan Vigo buna ne der acaba" ya da "Vigo simdi su SX64 adamini gorunce soyle bir keyfi gelir" seklinde dusunuyorum Parti esnasinda, disariya canli yayinlar yapti. Ayrica, bir nevi partilerin merkez noktasinda durma egilimine sahip, yada partilerin merkezi Vigo'nun oldugu yone kayiyor Herkesin gozleri once Vigo'yu ariyor. Scene'in bitmez tukenmez yakiti.

Axl: Axl, diger tum Acy elemanlarina tas cikartan dehset bir enerji ile C64'unu kurdu, etti. Bir muzik programi bulmaya calistik. Drive goctu, muzik programi calismadi, Kursad "habire gelecem bakacaz" dedi bir gelemedi gitti (Ne yapalim Organizasyon uhuh) Ancak ne zaman yanina gitsem, surekli ugrastigini gordum. Bizlere cok ince dusunerek klasik oyun composu icin cok guzel mousepad'ler getirdi. Cook tesekkur ediyorum, Axl beni bayagi motive etti bu partide.

Spritus: Bir tane bile Resident uyesi gelmedi.Ama Resident'in scene ruhunun %60'i gene de oradaydi Spritus bu, scene asigi bakmaz sagina soluna, nerde olursa gelir. Beraber resim de cizdik. Bir oturtamadik kafamizda su resmi ama ne yapalim.

Poison & Ghostrider: Ellerinden bu kadari geldi. Bir geldiler bir gittiler. Ghost'un isi cikti. Adamlar algoritma ile baglilar. Yok dogru gerci, Poison onsuz yapamaz. Ne diyorum ya ben Beni bile inandirdilar artik Bi sonraki partide muhabbet edecez insallah

Nightlord: Adam orda koltukta rahat rahat takildi, kil etti beni Arkama donuyorum, Glance standina kurulmus. Bir de herkes ayagina gidiyor hazretin hahah Hakiki lord oldu bu partide. Sonra parti bitti biz esyalari kaldirirken, kapadi makineyi. Aha yatagi zaten 2 metre otede, cekti kafayi uyudu muhtemelen uhuhu Biz nice sonra vardik eve Lordum harika bir muzik yollamis. Bir de senden rock ilhami aldim falan dedi, kose etti beni Parti boyunca gercekten bizimle birlikte oldugunu bilmek superdi. 7d5'den sonra Glance ilk kez full kadro idi yeniden. Norvi ve Dati (Grup ici samimiyet:P) 'ye de baglanti icin tekrar tesekkur ediyorum. Ulan internet, swap'i oldurdu ama guzellikleri de var be

Norvax: Glance'e 2008'in getirdigi en buyuk armagan. Buyuk bir gaz ve yetenek var adamda. Ama gizemli isler de cevirdi. Parti sonunda baktim arabayla pesime takilmis nereye gitsem takipte:P Saka bir yana, parti bittiginde tasinma konvoyu kurduk. Bizi buyuk bir dertten kurtardi. Buyuk tesekkurlerim gidiyor Norvax'a. Kentucky'de artik terden kokmus vs. bir sekilde yaptigimiz scene muhabbeti de cok iyi gitti

Impetigo: Gene baglayamadik kendi 64'umuzu (Nightlord tanik oldu ve guldu bayagi) ve artik yuzsuz bir sekilde 20'nci kez adamdan 64'unu aldik. Ama elimizden geleni yapmistik Impetigo Sayesinde, cok sayida guzel c64 demosunu dev ekrandan sergileyebildik. Bir de Impetigo bir sakinlik ve zen adami. Yanina gidince dinginlesiyor insan. Her sey hallolur diyor

Drey: Erkek kardesim de partiye katilanlar arasindaydi Ya su adam ne zaman scene'e merak sardi inanamiyorum. Ruyamda gorsem inanmayacak raddeye gelmistim, Kursad senin ailenden birileri scener olacak, muzik yapacak partilerde vs. Ki Drey'im bir cikti pir cikti. Harika iki de muzik yapmis koymus cantasina getirmis. Sayesinde artik Hydrogen Bombasi oldum compoda

Oxzy: 7d8 bannerini duzeltti Oxzy'cim. Az daha akil sagligimi yitirecektim o banner yuzunden. Cok guzel partlar yapacak, 2009 yili onun onunu acacak, 3 vakte kadar demo bitirecek, ufukta vektorler gorunuyor (Astroloji okudum ya)

Chaotique: Gene oldukca hos bir muzikle compoya katilan dojo uyesi Chaotique'nin muziginin buyuk hoparlorlerde kayba ugradigini dusunuyorum. Evde kulaklikla da dinleyin mutlaka. Gitarlari Drey'mi caldi diye sordu birisi bana. Ohoo Demodojo bi eleman daha bulsa G3 cikaracak. Adamlarda gitaristten bol bir sey yok Hem Fender de guzeldi. Ama anfisiz Fender, mum gibidir. Calar ama cevresini senlendirmez :P (Ne demekse bu da)

Ragnor: Ankara'nin serefini bu sene Ragnor kurtardi. Sinav vs. demeden katildi partiye. Bir de stuff cikardi. Ama ben bunu isinma olarak kabul ediyor ve bundan sonra Ragnor'dan daha saglam stufflar bekliyorum. Soyle uzun bir seyler. Cok ugrasilmis seyler. Artik vakti geldi...

Bager: Dostum Bager, arkadasiyla cok hos bir seminer verdiler. Konu gercekten cok ilgi cekici idi. Ayrıca her zaman oldugu gibi partide yanına kim gitse sohbet etti, kaynasti. Kim ne yapti ise ilgi ile dinledi. Cunku insanlarin yaptiklari onu gercekten ilgilendirir. Bager gibi insanlar, cok zor yetisiyor. Ama tam muhabbet edecegimiz esnada gitmek zorunda kaldi. Gene de erteki gun, ogrencileriyle mekandaydi. Seneye daha da iyi organizasyon yapacagiz fikirlerini alacagim yine.

Yasin Demirden: Yasin bence harika bir seminer verdi. Gercekten ne kadar tecrubesi var ise, insanlarla paylasmaya calisti. Ulkemizde yeni nesil bir oyun yapmak icin en cok calisan, en cok kafa patlatan insanlardan biri Yasin. Seminerin suresi tecrubesinin tamamini paylasmaya yetmedi Tesekkur ediyorum kendisine. Bir kosede, sessiz adam Yakup da varligi ile bizlere destek oldu. Ben de onu yarin Street Fighter'da yenerek odullendireyim:P

Ozgur Soner: Butun yorgunluguna ragmen (Aikido'da Dan sinavi mi ne varmis, nedir bu uzakdogu ya) gecenin bir yarisinda geldi. Tecrubelerini paylasti. Bir cok proje bitirmis profesyonel bir programci olarak bir proje bitirmek icin, nelerin onemli olduguna bir bir degindi. Seminerinin sonunda cok onemli bir seyden bahsetmeyi unuttugunu soyledi. O da "Amator Ruh'u ve hevesi hic bir zaman kaybetmemek". Aha onu da ben burda soyledim simdi. Cok tesekkurler Ozgur. Ve kardesi canberk. Kardesi de potansiyel vaad eder bunun

Mfk: Kendi evindeki yuksek kalite ses sistemini bizlere parti icin odunc verdi. Ugrastigi cok onemli proje, Pandora'yi partide sergiledi (Hatta 7d8'de Pandora videosu acisindan bir ilke imza atti) Gene tam amator ruhu ile profesyonel is yapan biri Mfk. Turkiye'de scene'in gelisimine cok onemli katkilarda bulunuyor bu adam. Onu izlemeye devam ediyoruz.

Korhan Kaya: Yazilimi ve sunumu gercekten cok basarili idi. Icimden "keske demo da yazsa bu adam" diye gecirdim. Keske her sene 7d'lerde boyle yuksek kalite isleri tanitma sansimiz olsa. Cok tesekkur ederim.

Burc Tuncer: Bu arkadasin Gameboy ile canli muzik performansi gercekten cok ilginc bir deneyim idi. Aslinda ulkemizde her turlu hobi ile ilgilenmek icin ne kadar buyuk potansiyel var ve malesef ne kadar azi degerlenebiliyor. 7d8'e renk katti Burc'un mini konseri.

Arcane: Arcane, partinin sabahinda ve bitiminde bizlere cok yardimci oldu. Yani kurulum ve toparlanma safhalarinda. Arada ise tam bir sefahat surdu. Oyunlar yukleniyor, ordan bir Yier kungfu muzigi geliyor.. Hele Drey'in yorumuna koptum. Ne zaman baksam sunu sunu oynuyor seklinde. Cunku adam yeni pc aldi, 1541 U aldi ayni anda. Artik gercek bir sefahat suruyor. Partide ne keyiflenmistir kim bilir Dusundukce aklima Arcane'in oyunlari oynarken soyledigi tarihi yorumlar ve iddialar geliyor. Mesela "Olm ben Blanka ile kendimi cok kassam, hic yenilmem" hahah Cok kasarsa boyle hic yenilmeyecek hahaha, hahaha.

Alcofribas: Alcofribas ile bu partide hic muhabbet edemedigime gercekten uzuldum. Halbuki 7d6'nin gecesinde cok guzel sohbet etmistik. Kendisi Spectrum falan da getirmis. Kesin demo da vardir yaninda. Bir demo da izleyemedik. Ya organizator olmanin cok pis yanlari var. Bir suru insani kaciriyorsun.

Aegis&Joker: Axl'a future composer ararken yardimima yetistin. Gece de full partideydin Joker'le birlikte. Gozler Hades'i de aramadi degil. Jimqode'da yoktu ortalarda. Ama Joker bir intro codeladi ve onemli bir basamagi daha asti. Artik Ascraeus'dan yeni stufflar bekliyoruz arkadaslar

Turbo: Pixel masterla gece muhabbete katildik. Kendisi her zaman oldugu gibi, karamsar tablo cizen aydinlik bir adam. O last Ninja'ya ve yuzundeki ifadeye koptum. Bir de adamin pixel isinden ne kadar cok zevk aldigini, ust sol koseye cizdigi kuru kafa ve tepedeki yilandan anlayabilirsiniz. Turbo oraya tak diye koyuyor bunlari. Ruha burunuyor resmen her pixel. Ben hayatta resmin sol ustune koca bir kurukafa cizemem herhalde. Yok gorsel butunluk yok bilmemne takintim buna engel olur. E ama adamin resmi gorsel olarak da bir butun. Sanat hocalari vs. bu durumu bir konusmaliyiz bir ara Gene de seneye pis gelecegim Bunun hesabi sorulacak

Ref: Acikcasi, forumdaki cesitli postlarinda (Debris) bana fazla iddiali gorunen bu adam meger aslinda fazla heyecanli ve enerjikmis. Yani onu tanidiktan sonra, Ref benim yaptigim bir demoyu begense, sevinirdim O da bunu hissetmis olacak ki, bana resimli "ilk partim rehberi" fotoromaninda basrolu layik gordu. Bu rol ile sanat dunyasina acilmis da oldum. Yonetmenimin her dedigini bire bir ve orten olarak yapmaya calistim. Zaten yakinda Ref ve ekibi olarak Cannes'a gidecegiz. Meshur Cannes kumsalinda yuruyecegim. Sonra da Euroimages destegi ile ikinci demo ve Breakpoint birinciligi :P

LW3D: commodore.gen.tr'nin lokomotiflerinden. Pozitif adam. Ben sizleri tanimadan, bu tarz forumlara gercekten cok uzaktim. Ancak Lw3d'nin NS'06'Daki "commodore'un gizli silahlari" semineri gercekten basariliydi ve dikkatimi cekmisti. Sonrasinda ise scene partilerine katilmaya insanlari ikna etme konusunda Lw3d bence cok basarili oldu. Doruk noktasi da 7d8'de gerceklesti. Bir suru alet edevat getirdiler ve cumartesi sabahina kadar, partiye renk kattilar.
Bence 7d8'deki Commodore.gen.tr katilimi partinin highlightlarindan biri idi. Commodore.gen.tr kisminda sizlerle daha cok muhabbet edebilmeyi isterdim. Cok sey kacirdim. Ah organizasyon ah...

Ozkano: Inanilmaz esyalar getirmissin hocam. Bir denemek nasip olmadi ya Silkworm 4'e 2nci joystick'i baglayamadik bir turlu. Ancak yardimin icin cok tesekkurler, orada 5-10 dkda silkworm kurdun bizim icin. 4-5 dkda isinma turu yaptik. Aslinda ben o 2nci joystick'in calismamasini Endo'nun komplo yapmis olma ihtimaline bagliyorum. Zira evde C64 versiyonuna bol bol calisabilmisti. Bir de bakti partide minimig. Allaaah dedi. Bittim ben. Hemen orada biz bakmazken Joystick'leri Spectrum ayarina getirdi. Sonra kurcalarken eski ayarina falan. Farkettin mi ozkano endo daima yanimizdaydi. Zaten parti sonunda da Norvax beni araba ile takip etti. Konusmami ve bu gercekleri aciga cikarmami engellemeye calistilar Yani isi saglama aldilar. Su an o Norvax'in evinde mousepad'in yarisi durmuyorsa neyim :P

Astron: Astron? Reha? Neredesin? O kadar cabuk kayboldun ki Ancak bunu diyebiliyorum

Deniz Can Celik: Kisa bir muhabbet sansi buldugum, mutevazI kisi Deniz. Yaptigi is cok cok onemli ve bence cok profesyonelce yapiyor. Hic kimse, hic bir olgu baki kalmayacak. Bunun bilincinde olan benim bildigim tek kisi olarak, surekli roportajlar ve arastirmalar yapiyor. Kimbilir belki sayesinde 2080 yilinda birileri bizleri yadedecek

Mrr ve Mengu (Hrrr - Partiyi erken terkedip Mrr'i da surukledigi icin:P ): Commando 86 remix'i gercekten cok hostu. Parti sizlerle kesinlikle daha renkli geciyor. Gene kisa bir muhabbet sansi buldum. SIKI bir wild'da bekliyoruz bir sonraki partiye.
Onlarin disinda pek cok kisi ile muhabbet ettim Isimlerini cok hatirlamiyorum. 90'li yillarda Pc'de pascal ve asm ile cok guzel oyunlar yazan, Flex'ci arkadas vardi.3 kisi gelmislerdi partiye. Daha cok muhabbet edebilmek isterdim. Yazdigi oyunlarin sadece birini gorebildim.
Mrr'in bahsettigi bayanlar, oyun yapimi ile ilgilendikleri icin gelmislerdi. Seminerlerden daha cok sey beklemisler. Ancak tabii ki seminerler insanlarin onuna box oyun getirip koymuyor Keske daha cok soru sorup, insanlarla kaynasabilselerdi.

Gezmen: Usta pilot'un yaptığı besteyi gerçekten beğendim. Sonraki partilerde de katılımını beklediğim kişilerden biri oldu. Ayrıca 4dsports'da ortaligin tozunu atti

Ismini unuttum 3dci bir genc ile bayagi bir muhabbet ettik. Galiba bir kisminda Prodigy'de vardi (Beni ofkeli bulmus) Yaptigi wild katilimi da cok hostu. Tebrik ederim.

Commodore.gen.tr'den Tolga Abaci ile cok az muhabbet edebildim. Sonradan ogrendim ki, kendisi Culpa Innata oyununu gelistiren momentum ekibinde calisiyormus. Keske sohbet edebilseydik. O oyunla ilgili olarak da merak ettigim cok sey vardi.

Veee, icimde ukte kalan, neredeyse hic muhabbet edemedigim, gene de partide bulunarak beni sevindiren
Wisdom: Ya Wisdom'la, gece muhabbet edecektik. Ne guzel olacakti. Bakiyorum adam yok, benim acimdan Wisdom'in yoklugu, compodaki stuffin yoklugundan daha etkilidir. Ama pazar gunu kisa da olsa soyle bir gorunce biraz rahatladim. 4d sportda talihsiz bir direk kazasi gecirdi ve hepimiz durum olduk.
4d sports'un son denemesini de sanirim ben unuttum Sonra da ne oldu bilmiyorum ama vedalasamadan ayrildik. Neyse en azindan Wisdom'i gorunce icimdeki buyuk bir eksiklik biraz olsun ortadan kalkti.

Saat 03:32 oldu. Konustugum ve burada belirtemedigim herkese de sevgiler selamlar. Organizasyona yonelik bir mesaj atarim belki sonra. Ancak belki de atmam



7d8 / Alcofribas

Epey yoğun bir çalışma dönemi içinde olmamdan mıdır bilmiyorum ama, bu sene 7D8 partiyi çok çok büyük bir özlemle bekledim. Diğer senelerde de partilere katılmıştım, lakin ilki de dahil olmak üzere neden bilmem bu seneki kadar büyük bir heyecan duyduğumu hatırlamıyorum.

Birkaç hafta öncesinden hanımdan izni kopardım, sonra LW3D’nin aklına da gece kalmak konusunda karpuz kabuğu düşürdüm. Ama çok üstelemedim. Arda’yı yokladım bu arada. Onda zaten sorun yoktu.

Tecrübelerine hürmeten Arda’ya “Neler getireyim yanımda” diye sordum. Bana Hydrogen’in şişme yatak getirdiğini falan anlattı. Hımm, dedim herhalde raconu bu. Gece yarısı insan acıkıyor ama dürümcüler falan var diye de not düştü. Gençlik günlerimde hisarüstü kampüsünü muhtelif sebeplerle ziyaret etmiş olduğum için yiyecek işinin sorun olmayacağını biliyordum. Ama, dedim şimdi kim geceyarısı sıcacık ortamı ve sohbeti bırakıp gidip aburcubur alacak. Bu sebeple hanımı da yanıma katıp cuma günü markete doğru yollandım. Yolda “bize birkaç tane sandviç yapar mısın” diye sordum ve olumlu yanıt aldım. Ama nedense markette 30 tane sandviç alınca bir an duraksadı ve “yiyemezseniz bozulur durmaz bunlar” dedi. Dedim yenir, o kadar genç adam var siler süpürürüz biz onları. Neyse diğer temel ihtiyaç malzemelerini de temin edip o işi bitirdim.

Cuma akşamı ise CPC’yi ve Atari XL’i paketledim. Tabii diğer ekipmanları da. Cuma akşamı geç yatıp cumartesi 10 gibi kalkıp partiye de 12 gibi varmayı düşünüyordum. Ancak cumartesi sabahı 8’de garç gurç dan dun cinsi bir gürültü yumağı ile uyandım. Komşulardan biri taşınıyormuş. Tabii önce zinde bir kalkış oldu ama sonrasında enerji seviyesi aniden düştü, biraz daha uyuyayım dedim, o da olmadı ve sersem gibi kaldım. Zor da olsa kendimi toparlayıp 11 gibi evden hanımla beraber çıktık. Hedef önce Moda’da 5 dakikalık bir iş halletmek sonra Kadıköy Yazıcıoğluna uğrayıp biraz elektro alışveriş yapmak ve hanımı da Kadıköy’e bırakmaktı. Plan süperdi ama; dışarıda deli gibi yağmur yağıyordu, şehir İstanbul’du ve Murphy kanunları hala geçerliydi…

Moda’ya girmek istediğim 2 sokak da vidanjör ile kapatılmış ve girişlerinde de polis vardı. Dedim ne enteresan, tamam yağmurdan dolayı logarlar taşmış ve vidanjör çekiyor ama polis ne için var orada? Neyse, 3. bir sokak bulup nihayet Sakız sokağın(Commodorecular iyi bilir burayı) bir altına ulaşabildim. İşim 5 dakika yerine 30 dakika kadar sürdü ama hiç gerilmedim, ne de olsa ucunda parti vardı. Hemen yazıcıya doğru yola çıktım. Ama o ne… Kadıköy merkeze inen ne kadar ana ve ara yol varsa hepsi kapatılmış. Bu bir kamera şakası olmalıydı diye düşünürken baktım saat 2.30 olmuş. Son bir hamle ile Yeldeğirmeni-Acıbadem arasında kuytu bir sokaktan kaldım ve yazıcının arkasına kapağı attım. Ama cidden göbeğim çatladı oraya ulaşana kadar. Otoparkçıya sordum ne iş yahu diye, “Abi gösteri var konusunu bilmiyorum saat 3 e kadar her yol kapalı” dedi. Baktım saat 3’e çeyrek var. Dedim murphy büyük adamsın vesselam… Bu arada Arda’dan bir telefon geldi ve yeri bulamadığını söyledi. Ben tarif ettim ve geçen seneki yer olduğunu da söyledim. Ama sonra acaba kuzey kampüsünde başka bir yerde mi yapılıyor sorusu takıldı kafama. Hemen iyi gün dostu laz balıkçıyı aradım. Lakin onlar da varmamışlardı henüz. Bu arada bir kişi daha beni arayıp yeri bulamadığını söyleyince dedim bunda kesin bir iş var. Neyse ilerleyen dakikalarda LW3D sağolsun arayıp partinin geçen seneki ile aynı yerde yapıldığını söyledi de içim rahat etti. Ben de diğer arkadaşları arayıp elimden geldiğince mekanı tarif ettim.

Yazıcıoğlundan bol miktarda 27C256(6-Speccy), 27C128(6-CPC), 27C010(6-CPC+), 27C400(3-Amiga), soket, ıvırzıvır, ha bir de paraya kıyıp sıkı bir pazarlık sonrası düzgün bir multimetre aldım. Tekrar hatırlatayım; elektronikçilerden çok sıkı pazarlık yapmadan alışveriş yapmayın, kar marjları epey yüksek. Tabii insan bu kadar parça ile on the fly hardware mod yapıp wild kategorisinde yarışacağız zannediyor ama alakası yok. Gerçi ileride neden olmasın

Sağanak yağmur altında 15.30-16.00 arası nihayet parti mekanına varabildim. Birkaç parça malzemeyi sırtlanıp kendimi içeri zor attım. Ve niye her zaman olduğu gibi kapıda güleryüzlü insan Hydrogen karşıladı. Son 3 partide bu hiç değişmedi. Eh tabii böyle sıcak bir karşılamadan sonra insan daha da bir şevkle doluyor. Hemen CGTR tayfasına yöneldim. Ekip, Herkes+Arda olarak 2’ye ayrılmıştı. Arda önlere bir yerlere yapışmış ve yarım ağızla öne gelsenize falan dedi ama “tamam yanına geliyorum” diyince gel ama Crescent’den arkadaşlar gelecek falan filan diye lagaluga etmeye başladı. Tabii bu noktada “o zaman bize niye öne gelin diyorsun kardeşim” falan demedim kendisine. Ön tarafta diğer masalar dolu olduğu ve bize de en az 4 masa gerektiği için haliyle arka tarafa konuşlandık. İyi yanı sohbet muhabbet sırasında kimseyi rahatsız etmiyorsun, projeksiyonu çok rahat görüyorsun, boynun ağrımıyor, ayaklarını rahat uzatıyorsun, uyumak istersen rahat uzanıyorsun(zaten uyumak isteyenler hep arkaya geldiler, bütün scenerları arkadan fotoğrafladık biz de ).

İlk posta malzemelerimi bırakırken Laz balıkçı “Tolga ile tanışıyorsun di mi” dedi, benden “yüzyüze hayır” yanıtını alınca önce bir şaşırdı. Sonra hemen tanıştırdı. Benim için büyük bir şok oldu. Ben böyle hardware projeleri falan yapan bir adamı İsviçreli bilim adamları gibisinden kelli felli burnu bir karış havada birisi olarak bekliyordum. Hem çok genç hem de süper kafa bir adam olduğunu anlamam için çok geçmedi. Tolga ile yüzyüze tanışırken genç birisi geldi “Türker merhaba ben Kemal” dedi. Bir an beynimden “yahu nicki Kemal olan kim vardı” sorusu belirdi. Sonra jeton düştü: Bu bizim joker. Çok sevindim joker i de yüzyüze tanıdığıma. Kendisi ile ortak bir arkadaşımız vasıtası ile ismen tanışmıştık ve ahbaplığımızı da forum üzerinden ilerletmiştik zaten. Yüzüne de dedim, cidden avatarındaki resimden çok gençmiş yahu.

İkinci posta malzemeleri de aldıktan sonra ufaktan kurulum işlemine başladım. CPC sistemi için birkaç demo disketi hazırlamıştım. Allahtan bunları hazırlamışım çünkü mekandaki makinalarda disket sürücü yoktu ve Arda’yla ikimize dsk dosyalarını yazabilmemiz için USB olmayan native bir disket sürücü lazımdı. Bu meseleyi Arda ile epey konuşmuştuk. Hatta Skate’e de sormuştum ve “makinaları bilemiyorum lütfen kendi tedbirinizi alın” yanıtını vermişti ama sadece bir floppy için koskoca bir PCyi yanımda taşımak çok hoş gözükmemişti. Kendim ettim kendim buldum dedim. En kötü ihtimal bol bol CPC yerine Atari XL i bağlar onun demolarını seyrederiz diye de kendimi avuttum. Hadi XL i kurayım bir yandan derken büyük bir hayal kırıklığına giden yolda bir adım daha attım. XL’in com port kablosu diye com uzatma kablosu getirmişim. Sırf dişi erkek mevzuundan dolayı XL işi de yattı tabii. Neyse, elimdeki 3-4 CPC demosunu başladım oynatmaya. Bir anda gözler CPC’ye döndü. Kimse CPC’nin bu kadar yetenekli bir cihaz olduğunu düşünmüyordu. Tabii bu onların ayıbı Başta LW3D, Özkan, Blackturk, Deniz, Zen olmak üzere pek çok kişiden “woooow man… what a fantastic colors, speed, fluidity!!!” şeklinde takdir, imrenme, yitip giden commodorlu yıllara üzülme nidaları yükseldi.

XL çalışmasa bile kendisi için yapmış olduğum ve First sakız kutusuna gömdüğüm Sio2pc aparatı, tasarım ve ergonomi harikası olmasından dolayı epey bir ilgi gördü. Düşünün çalışmayan hali böyle ilgi görüyorsa bir de çalışsa kimbilir neler olurdu İnşallah bir sonraki partiye…

Cihazları kurduktan sonra ufaktan nevaleyi yerleştirmeye başladım. Görenler biraz fazla olduğunu iddia etseler de bence o kadar fazla değildi. Tabii bu sene ilk defa gece kalmalı gittiğimiz için biraz abartmış olabilirim. Ama benim şöyle bir fantezim de vardı: Malum, İstanbul’un havasına güven olmaz, hava da yağışlı, orası da Hisarüstü, eh biz de retro bir ortamda olduğumuza göre tıpkı 85 veya 87 deki deli bir kar bastırsa ve biz orada 1 ocak’ a kadar mahsur kalsak ne olur… Ne yiyip ne içeceğiz di mi…

Tabii saatler ilerledikçe şunları da öğrendik ki kimisi zeytin kimisi de beyaz peynir sevmiyor… Ha bir de salam sevmeyen var… Seneye nasıl bir sandviç sistemi izlemeli konusunu şimdiden araştırıyorum. En güzeli kaşar-ekmek sanırım

Bir yandan CPC demoları oynarken Arda geldi ve “Olm bunlar Commodore demosundan başka bir şey bilmiyor, şunlara biraz CPC gösterelim” dedi. Ama ortada iki temel sorun vardı. Birincisi, disket sürücü olmadığı için elimdekiler hepi topu 3-4 tane olduğundan acilen floppyli bir makine bulmamız lazımdı ki bu soruna Skate kendi makinasını kısa süreliğine ödünç vererek derman oldu. Ama komik olan, o da 5 senedir falan floppyi kullanmamış ve floppy de 1 tırnak geriden bağlandığı için disketleri parmağımı sokarak çıkarmak zorunda kaldım. Tabii parmaklar tombul delik biçimsiz olunca parmağı da haşat ettik biraz. Temel gibi ben de şunu diyorum: “Bu da bana ders olsun!”

İkinci problem ise CPC’nin sadece ve sadece RGB çıkış verebilmesiydi. Görüntü kalitesi açısında RGB süper tabii ama başka cihazlara da kolay kolay bağlanmıyor. Parti ortamında bu sorunu aşamadığımız için CPC demoları lokal olarak oynamaya devam etti. Umarım bu sorunu sonraki partiye kadar aşacağım. Çözümü kafamda, vakit bulunca uygulamaya geçeceğim.

Tabii bir yandan da süper muhabbet dönüyor. Lakin muhabbet sürekli yön değiştiriyor. Haliyle bu kadar meraklı adam, bu kadar tutulu oldukları konularda sohbet etme şansı bulunca, bir anda ortalık duman oluyor. Elbette ben sürekli Tolga’yı markaja aldım ve DSK konusunda desteği bir an önce vermesi için bilinçaltına etki etmeye çalıştım. DSK demek şu demek: Amstrad, Spectrum ve Atari ST kullanıcılarının büyük dertten kurtulması. Sonlara doğru Tolga şöyle diyordu: “Keşke dsk desteği ile başlamış olsaydık, daha iyi olurdu” Bu arada muhabbet o kadar güzeldi ki “ben erken kaçıcam” modunda olan Tolga bize eyvallah dediğinde saat sabahın 6’sını geçiyordu.

Bir ara epey bir uğraştan sonra yemeğe gittik LW3D, Tolga, MEG ve ben. Bu esnada MEG’in Mehmet Emin Gür olmadığını öğrendim. Aslında olduğuna ikna etmeye çalıştım ama pek başarılı olamadım. Bunun üzerine kendisi ile kısa bir Şevko muhabbeti yaptık. Yemek esnasında Vigo ve tayfası da epey kalabalık bir grup olarak teşrif ettiler. Yemekten sonra Vigo’yu da aramıza katıp sohbet ederek parti mekanına doğru devam ettik.

Gece bir ara Endo, elinde kapağı açık beyaz bir kutu ile geldi ve buyurmaz mıydınız gibisinden bir bakış fırlattı. Birtakım şeyler de söylüyordu ama ben muhabbete o kadar kaptırmışım ki ne dediğini anlamadım. Kendi kendime “Vay be ne organizasyon yapmış adamlar, şeker-çikolata bile tutuyorlar tıpkı bayram ziyareti gibi” dedim… Meğer benim o şeker kutusu sandığım şey EEPC imiş ve Endo Skype+kamera ile ikilisi ile Nightlord’u taaaa Amerikalardan bizimle buluşturuyormuş. Tabii daha da güzeli EEPC ile Nightlord’un parti mekanında havada dolaşması tıpkı Aladdin’in uçan halısı gibiydi. Acaba dedim binlerce yıl sonra bu sahneyi tarif ederken insanlar ne düşünürdü. Hani Mısır piramitlerinin Stargate’de gelişmiş ırklar tarafından yapılmış uzay araçları olarak konumlandırılması gibi bir durum ortaya çıkabilir miydi acaba? Meğer uçan halı diye binbir gece masallarında tasvir edilen de elden ele dolaşan kameralı bir laptopmış

Uçan Halılar Parketmiş ve bir sonraki uçuşu bekliyor

“Vigo parti boyunca bizimle hiç ilgilenmedi” dermişim. Değil tabii, sağolsun fırsat buldukça bizimleydi, zaten parti hepimizindi. Geceyarısını biraz geçerken kendisi masamıza teşrif etti ve kırmızı noktalı “Vigo ile sıcak saatler” programına başladı. Görmeyeli fantezi dünyası zirve yapmış. En son “ben o ikisini” diye başlayıp burgulu bir şeyleri eli ile tarif ederken civardaki herkesi derin bir endişe kapladı. Tedirginlik hat safhada idi. Şaka bir yana süper muhabbeti var adamın. Sabaha karşı saatlerde “ben birazdan geliyorum, şurayı tutun, uyuyacağım burada” dedi ve gitti. Ama gidiş o gidiş. Kendisinden sabah 8’e kadar haber almadık ki o da ayrı bir vesile ile oldu. Onu ileriki satırlarda anlatacağım.

Tüm bunlar olurken arka fonda Özkan’la beraber, aldığım romları yazdık. O kadar rom için o kadar çok vakit ayırdı ki… Sorunlu olanları birkaç kez yazdığımızı da hesap edersek belki 40 yazma işlemi falan yaptık. Birkaç tanesindeki sorun silme işlemine rağmen giderilemediği veya biz Özkan’ın solaryum lambasını katlettiğimiz için başarılı olamadı ama ümidimizi kesmedik. Sağolsun varolsun Willem ve Özkan.

Benim daha önceden yüzyüze tanışma fırsatım bulduğum İlker Görkem de parti mekanındaydı. Akşam ortadan kayboldu ama partiden memnun kalmış olmalı ki Pazar günü tekrar geldi. Bu da partinin gerçekten kaçırılmaması gereken bir aktivite olduğuna dair bir diğer işaret. Tüm bu gece muhabbetleri boyunca Zen de bizlerle beraberdi. Forum dışında da tanışma fırsatı bulmamız gerçekten iyi oldu. O da sabaha karşı Tolga ile beraber mekandan ayrıldı.

Parti boyunca yakalayabildiğim seminerler gayet güzeldi. Gameboy ile müzik konusu ise gerçekten çok hoş olmuştu. Tabii biraz geç kaldığım için kaçırdığım bir sürü şey de var ama yakaladıklarımızdan keyif almayı öğreneli zaten çok uzun zaman oluyor.

Enteresan cihazları da tanıma fırsatım oldu. Çok ilgimi çekmese de Minimig, tam aksine çok hoşuma giden modlanmış siyah amiga ve emulatorün emulatörü mantığı ile çalışan Snes floppy emulator. Tabii hepsi Özkan’a ait.

CPC’de demolar bir yandan dönerken biri geldi cihazın başına oturdu ve basic’de bir şeyler tıngırdatmaya başladı. Bir yandan da bana CPC’nin şu komutu tam olarak nasıl falan filan gibisinden bir şeyler soruyordu. Sabaha karşı bir baktım adam Basic’de scroller yazmış. Bunu yapan kişi Blackturk’dü. Azmini takdir ediyorum.

Deniz ile de sohbet etme şansı bulduk. Klasik olarak röportajlardan ve akademik hayattan bahsettik. Gece boyunca Vigo ve Turbo’yu kolladığı ve sonra röportaj yapıp uyduğu için sohbetimiz yarım kaldı. Olsun, sonraki partiye inşallah.

Parti boyunca birtakım hediyeler de alındı ve verildi. Bu işten en karlı çıkan sanırım Arda, ben ve Kemal olduk. LW3D sağolsun belki 1 sene önce konuştuğumuz ekipmanları bile hatırlamış ve partiye getirmişti. Bense sadece 1 gün önce söylediği TSCC dizisinden başka hiçbir şey getiremedim. Halbuki torbasını bile hazırlamıştım o kadar. Neyse, ofisine gideriz artık müsait bir günde. Daha ondan alacaklarım da var zaten. Ama önce şu elimdekileri yola koymam lazım.

Geceyarısı havalı saçları ile bir genç girdi mekana. Herkesle selamlaştı ve güleryüzünden hemen tanıdım. Bakkada imiş. Heyecanından bir şey kaymetmemiş ama biraz yorgun gibiydi. İlerleyen saatlerde de sürekli uyurken gördüm zaten.

Uyku durumuna gelince; Lw3d, ben, Tolga ve Zen sabaha kadar uyumadık. Arda cila üzeri Redbull yaptığı için bir ara kod yazdı bir ara sızdı. En son rnd fonksiyonunda bir sorun var falan filan diye dolanıyordu. Son anda bitap düştü ve oyunu release etmekten vazgeçti. Denizi de uyurken gördüm. Özkan zaten 2 posta uyudu. Hem de horul horul. Ben ise bir ara 15 dakika kadar sandalyelerin üzerinde gözümü kapattım ama uyudum dersem de yalan olur uyumadım dersem de.

Gece enteresan bir muhabbet de Levent Pekcan ile döndü. Tam biz CGTR’den ve Amiga’nın insan beynine olan radyoaktif etkisinden bahsediyorduk ki LP de yılların tecrübesi ve hatta bizden de dertli biri olarak konuya dahil oldu. Tabii onun dertleri userlerın ötesinde AH ve FG olayına kadar gitmiş. Kısacası sohbet “Admin misin derdin var, sapık mı lazım, söyle ne tür olsun” minvalinde döndüyse de arada eski dergilerden ve yayıncılık tecrübesinden tut da Niso ve Volkan’a kadar güzellikleri de andık.

Hydrogen bir ara elinde, eski metal kalem kutularından yapılmış gibi duran bir floppy ile geldi. Kendisini bunun işe yaramaz bir cihaz olduğuna ikna edip yolladık ama floppyi bize bıraktı. Sabah hala masada sürünüyordu alet.

Sabaha doğru millet PC Engine adlı hilkat garibesi konsolda Galaga oynuyordu. Tabii alet yılların yorgunluğuna dayanamadı ve sesini kaybetti. Olur böyle vakalar türk retrocusunu yakalar… Geçmiş olsun LW3D! Keşke 1084 bozulmuş olsaydı.

CGTR tayfası olarak 4 kişilik bir ekiple sabah 8’de Operation Flea Market: Rescue All Retros yapmaya karar verdik ve yağmura aldıkmaksızın yola koyulduk. Araç çıkış kapısı kapalı olduğu için ön kapıdan dolanmak üzere yukarı çıktığımızda bir de görelim? Bize “birazdan geliyorum burayı tutun, uyuyacağım burada” diyen anlı şanlı Vigo üst kat girişinde kurulmuş mis gibi koltuğa horul hroul uyuyor. Yastığı bile vardı adamın. 1 saatlik bir operasyondan sonra parti mekanına geri döndüğümüzde kendisi hala horuldamakta idi. Güzel yer bulmuş. Tebrik ederiz kendisini…

Operasyona giderken ekip arkadaşlarıma yukarıda da bahsettiğim “kar yağsa da burada yılbaşına kadar mahsur kalsak” fantezimi anlattım. İçlerin biri hem de hiç beklemediğim biri “31 Aralık akşamı TV bulabilir miyiz acaba? Benim mutlaka Cnbc-e seyretmem lazım geceyarısı” diye tutturdu. Dedim kardeşim “Victoria kasım da çekiliyor ve torrentte var zaten, kasma kendini bu kadar”. “Ben Victoria falan bilmem” dediyse de en azından beni ikna edemedi.

Gelir gelmez hemen sıcak birer çay yaptık. Yağmurdan sırılsıklam olmuştuk, elimiz boş dönmüştük(bluetooth Mouse sayılmaz) ve üşümüştük. Çay ilaç gibi geldi tabii.

Bu arada bizi hoş bir sürpriz de karşıladı. Alp Yener ve tayfası(Yatuyu, bu nick “get some sleep” manasında mı yoksa animelerden falan alınmış asyalı bir isim mi) tam 700km’yi göze alıp Pazar günü birkaç saatliğine bile olsa taaaa Zonduktan partiye gelmişlerdi. Hem de Amiga One ile beraber. Bu tür “Amigalar ölmez, kastıra kastıra yaşar” türevi cihazlara çok sıcak bakmamakla beraber cihazın hızlı ve güncele yakın bir durumda olduğunu da kabul ediyorum. Günlük hemen her işinizi bununla halledebilirsiniz. Ama sakın USB flash bellekten kopyalama yapmayın. Hem ömrünüz yetmez hem de belleğin dizin yapısı öyle bir bozulur ki 8GB’lık bellek içinde 19TB lık klasör oluşur. Silmek de mümkün değil. Çözümü bilen varsa beri gelsin, ciddiyim. Tabii son çare olarak formatlayıp içindekileri tekrar kopyalayacağım.

Öğleden sonra, gece uyumamanın da verdiği yorgunlukla korkunç bir ağırlık çöktü. Saat 3 civarı ufaktan toplanmaya başladım. Tam bu esnada Arda bahçede ismimi anons etti “Alco müjdemi isterim, efendi hazretleri seni huzuruna bekliyor”. Nasıl sevindim anlatamam, coderların şeyhi Nightlord sıra ile herkesi huzuruna kabul edip dertlerini(kimisi girip de çıkamadığı döngüyü anlattı kimisi koşullu dallanmanın yerine gelmeyen koşullarını kimisi de yanlış yola sapmış global değişkenlerini) dinleyip, onların yüreklerine su serpiyordu. Şaka tabii, Nightlord ile herkes kısa süreli de olsa hasbihal etme şansı buldu. Hem bu çok sevdiğimiz insanı kamera ile bile olsa gördük hem de onun bu destekleyici tavırlarından gazımızı aldık. Sağolsun varolsun. En kısa sürede canlı olarak da aramızda görmek istiyoruz kendisini.

Aslında bir ara modelisti de gördüm, selamlaştık. Ama bana MSX disket sürücü bulmadığı için kendisini esefle kınamaya devam ediyorum hala. Onun bundan haberi yoksa bile artık olmuştur sanırım.

Son posta malzemeleri de arabaya koyacaktık ki Vigo karşıya geçen var mı dedi. Herkes tedirgin gözlerle birbirine baktı. Her şeyi göze alıp cesur bir adım attım ve çekinerek de olsa “ben geçiyorum hem de Caddebostan’a” dedim. Ekibe Deniz’i de katarak yola koyulduk. Deniz Zincirlikuyu civarında daha fazla dayanmayıp attı kendini arabadan. Değil tabii ki, o başka yöne doğru gidiyordu. Vigo ile süper bir muhabbete girdik ama onunla sohbet sürekli bölünüyor çünkü mübarek ayaklı nüfus idaresi gibi. Tam bir şeyden bahsediyorsun “ha bizim o bakkalda çalışan bir scener arkadaş vardı” diyor. Gerçekten çevresi ve hafızası müthiş. Adamları hem nickleri hem de adı soyadı ile hatırlıyor. Vigo’yu bir şekilde backuplamak lazım ama nasıl olacak bu iş bilmiyorum. Neyse muhabbet devam ederken bir ara “otomatik vites mi bu araba” dedi. Hah dedim şimdi geliyor “delikanlı retrocu otomatik vites mi kullanır layn” gibisinden bir şey… Beklediğimin aksine hiç ummadığım ve alakasız bir şekilde bağladı konuyu…

Partideki gözlemlerime istinaden organizatorlere mini bir tavsiyem olacak: Lütfen o tişörtleri değiştirin. Anlamadığım nokta hepsi birden nasıl o kadar dar olabilir. Hayır enteresan olan, NS tişörtleri de olması gereken beden ölçülerinden anormal derecede büyüktü.

Gelelim teşekkürlerime; öncelikle bana gece kalma izni ve catering desteği veren sevgili eşime, partinin erotik giyim tarzını benimsemiş organizatorlerine ve tüm katılımcı arkadaşlara canı gönülden teşekkür ederim. Unutmadan, bana Matrix Binary desenli atkımı sıkılmadan ve sabırla örenle kardeşime de teşekkür ederim. Özkan henüz ticari ürün haline getirmedik, getirirsek sana bir tane ayarlarım.

Unuttuklarım vardır, kusura bakmasınlar. Gelmeyenler de böyle güzel bir ortamı kaçırdıklarına yansınlar.Ha ha ha ha ha ha ha…GHOSTBUSTERS!!!!!!!!

CGTR kısmi tayfası: Kamera Arda, Mahallenin retrocu amcası sabah sıcak sıcak retro kasalarını boşaltan Ozkano, Laz balıkçı ağlarını toplamış eve dönüyor LW3D, Binary atkım ve yorgun ben eve dönüyoruz Alcofribas

Not: Komşu demoscene’e de post etmek istedim ama 4'e böldüğüm halde almadı. Gerisi de biraz abartı durur dedim. Mesaj karaketer sayısı biraz arttırılsa ne güzel olur.

Not2: Katılımını beklediğimiz witchdoktor ve comelan adam yoktu. Ya da screen gibi invisible takıldılar. Görmek isterdik onları da. Kadim dostum akermen de gelecekti ama gece kalma izni aldığı halde sanırım ulaşım ve unutkanlık sorunundan dolayı gelemedi.